Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

FuztuVallahi

FuztuVallahi
@btl544
Niyet ettik âhir zamanın Hanne'si olmaya..
Ebelik
Kocaeli Univertesi
Kocaeli
16 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
FuztuVallahi
@btl544·Bir kitabı okumayı düşünüyor
İffet-i Kalp
İffet-i KalpNuriye Çeleğen
9.2/10 · 1.878 okunma
Reklam
Din, bir boyutuyla, dünya hayatını yönlendiren bazı yol işaretlerinin ortak ismidir.
Sayfa 227Kitabı okudu
Dünya hayatı son derece kısa, ahiret ise sonsuzdur. Süreleri dikkate alındığında ahiret hayatı daha önemli görünmektedir. Çünkü sonsuz ahiret hayatı insan için sonsuz cehennem veya cennettir. Fakat buna rağmen kısa ve sonlu olan dünya hayatı çok önemlidir; hatta amacı/işlevi açısından sonsuza uzanan ahiret hayatından da önemlidir.
Sayfa 225Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mekke'de, risâletin ilk üç yılı boyunca, iki farklı topluluk oluştu. Topluluklardan birini müminler, diğerini ise şirke dayanan inançlarıyla ve hayat tarzlarıyla müşrikler oluşturuyordu. Namaz, müminlerle müşrikler arasındaki ayrılığın en önemli boyutunu teşkil ediyordu.
Sayfa 202Kitabı okudu
Vahyolunan her bir ayet Resûlullah'ı hem bilgilendirdi, hem de yetiştirip, geliştirdi; öğretti, eğitti.
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Bu nedenle emredilen ve sahibini kurtaracak 'amel', herhangi bir şekilde olmamalı, sadece ve sadece 'salih amel' olmalıdır. Kurtuluşa ermek için şart olarak belirlenen 'amel' değil, 'salih amel' dir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Bütün bunlardan anlaşılan odur ki, ilk müminlerin iman edişlerinin tek nedeni, Resûlullah'ın şahsına duydukları sevgi ve güven idi.
Sayfa 158Kitabı okudu
Dolayısıyla, soy bağının oluşturduğu güvenlik ortamının dışında yeni bir güvenlik ortamı oluşturmadan İslâm davetine taraftar bulmak mümkün değildi. İşte bu nedenledir ki Islâm, ilk andan itibaren, mensuplarının güvenlik sorununu ele aldı. Her türlü tehlikeyi göze alarak geleneksel güvenlik kuşağından ayrılıp gelecekler için yeni bir güvenlik kuşağı oluşturdu. İslâm'ın inşa ettiği bu güvenlik kuşağı, o güne kadar Arapların bilmediği bir yakınlık ilişkisine dayanıyordu. Bu 'iman kardeşliği'ydi.
Sayfa 150Kitabı okudu
FuztuVallahi tekrar paylaştı.
"Öğreneceksin yüreğim, Öğreneceksin... Dünyanın hasret, ölümün vuslat olduğunu..."
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Reklam
Makul olanı, peygamberin herhangi bir insan gibi olmasıdır; daveti karşısında aşağılamayı, alaya alınmalı, tepki görmeli ve bütün bunlara rağmen görevini yürütmelidir ki risâletin beşerî boyutu gerçekleşsin.
Sayfa 141Kitabı okudu
Daveti olumlu cevaplayarak ilk günlerden itibaren Resûlullah'ın yanında yer alanlar; eşi Hatice, evlatlığı Zeyd, yeğeni Ali ve yakın dostu Ebu Bekir'di. Bunlar hiç tereddüt etmeden, Resûlullah'ın kendilerine bildirdiği ilahi hakikatleri tasdik ettiler, Resûlullah'ın peygamberliğine iman ettiler.
Artık O, şirkin hakim olduğu bir toplumda, kendi halinde yaşayan ve her türlü inanç ve yaşantı yanlışından uzak kalmaya çalışan Abdullah'ı oğlu Muhammed olmamalıydı. O, sadece kendini ve ailesini, belki birazda kabilesini veya hemşehrilerini düşünen birisi olarak kalmamalıydı. O artık Resûlullah idi; tüm insanların kurtuluş önderiydi.
Bu mesajın arkasından da, O yine farkında değildi ama, 'okuma bilmeyen' birisi olarak girdiği mağaradan 'okuma bilen' birisi olarak çıktı. O ummadığı, beklemediği bir zamanda, Allah tarafından bütün insanlara hitap eden bir davanın rehberi olarak tayin edildi ve Kureyş kabilesinin Abdullah'ın oğlu, Abdulmuttalib'in torunu ve iffetiyle tanınmış Hatice'nin kocası olarak girdiği mağaradan; Allah'ın, o zamanın ve sonraki zamanların bütün insanları için seçip gönderdiği önder bir şahsiyet olarak çıktı. Artık O, Allah'ın insanlar arasındaki elçisiydi, yani Resûlullah idi.
Hacerü'l Esved'i yerine koyma şerefinden pay elde etme çekişmesi vesilesiyle yaşanan olaydan anlaşılıyor ki, o sıralar olgunluk dönemine girmiş olan Muhammed, herkesin sevdiği, güvenilen, kararlarına uyulan, bilgi ve görüşlerine itimat edilen birisiydi. Özellikle dürüstlüğü, doğru sözlülüğü her zaman açıkça gözlenmiş. Hiçbir şekilde güven sarsıcı söz söylememiş, yanlış iş yapmamış birisiydi. Bu nedenle hemşehrileri tarafından asıl ismi olan 'Muhammed'in yerine 'el emin' sıfatıyla anılıyordu.
96 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.