Emma meraklı bakışlarını Alec’ten Jace’e yöneltti. “Onun işin endişeleniyor musun?” diye sordu Alec’e. Alec şaşkınlık içinde güldü.
“Sürekli,” dedi. “Jace sabahleyin pantolonunu giyerken bile ölebilir.Onun parabatai’si olmak tam zamanla bir iş.”
Alec düşündüğü zamanlardaki klasik duruşuyla duvara yaslanmış, çenesini eline dayamıştı. “Muhafızlar bizi korumak için burada, hapsetmek için değil. Ufkunuzu açın biraz.”
“Alec, beni yedi yıldır tanıyorsun.” dedi Jace.
“Ne zaman bir ufkum oldu?”