YANLIŞ BİLMESİNLER BENİ
Bahçem ağaçlardan, çiçeklerdendir. Evim taştan yapılmış. Annem kardeşim gibi severim Ağaçları, taşları , çiçekleri Hepsine dair hatıralarım var, Kimi acı kimi tatlı hatıralar. Bu ağaç servi olmadan, Bu taşa kitabem yazılmadan, Bu çiçek kabrime çelenk diye getirilmeden, Söyleseniz beni onlara kuşlar, Yanlış bilmesinler beni.
Desem ki...
Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Açmaz mı sandın gülü? Dinle öten bülbülü. Hallettik her müşkülü Gönül zaviyesinden.
Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi.aziz bir şeysin... Nimettensin,nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin,bahçemde bahar; Ve soframde en eski şarap.... Cahit Sıtkı Tarancı
Hava güzel diye açsam pencereyi, Sen misin açan? Yağmur yağmaya başlar.
Sayfa 125 - ))Kitabı okuyor
Şen deliler, tınmaz deliler! Size imrendiğim oluyor, Olan biteni düşündükçe.
Nedir ki eninde sonunda ölüm? Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?
Kalkmalıyım, Dolaşmalıyım, Sokaklarda, parklarda. El sallamalıyım Giden trenlere, Kalkan vapurlara.
Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim. Alıştım bir kere gökyüzüne; Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar. Sıkılırım, Kuşlar cıvıldamasa dallarında,
Rüyamız
Bir havuz kenarında yan yana oturmuşuz; Bu su bizim gölgemiz,biziz şeffaf ve temiz. Su sesine uyarak bir şarkı tutturmuşuz, Açılan güller gibi suda gönüllerimiz. Ne vakitten beridir burada oturmuşuz? Dünden, hatta bugünden bile yok haberimiz. Yaşamanın en güzel noktasında durmuşuz, Bir huzur ahengine dalmış gönüllerimiz. Uyanabilir miyiz sanki böyle rüyadan? Asırlar kadar uzun,müphem ve tatlı bir an, Biz o kadar sarhoşuz, o kadar sarhoşuz biz! İşte gözlerimizde bu suyun derinliği, İçimizdedir işte bu suyun serinliği; Biz o kadar, o kadar birbirimiziniz. Cahit Sıtkı Tarancı
Tutsam Ellerinden Ağlarsın
Tutsam ellerinden ağlarsın. Benek benek büyür karanlığım. Nokta nokta korkutur seni. Tutsam ellerinden ; ağlarsın Toprak kokar avuçlarım , kan kokar. Ben hoyrat gecelerde boy atmış fidan, Boz bulanık sularda yıkanmış , arınmışım. Geceleri çok yakınım yıldızlara, Işığa çıkınca bir karışım. Tutsam ellerinden ağlarsın. Doğduğum köyü bir bilsen. Gece gecemden büyük, Acısı acımdan derin. Tutsam ellerinden , üşür ellerin! Cahit Sıtkı Tarancı
Misafir
Bir gece misafirim olsan yeter, Dolar odama lavanta kokusu; Soğur sevincinden sürahide su. Ay pencerede durup durup güler. Havva kızlarının en dilberini Görsün diye aya karşı soyunsan! Okşasam, öpsem, koklasam bir zaman, Vücudunun ürperen her yerini. Teneffüs eder gibi seviştikçe, Doğacak çocuğum aklıma gelir; Şiir söylerim saadete dair, Odama misafir olduğun gece. Cahit Sıtkı Tarancı
Desem ki
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende sürdüm Sende tattım yemişlerin cümlesini Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar
Resim