Söyle bana, bu kadar derin bir vefayı, bu kadar ince bir ruhu, bu küçük çalıkuşu göğsünün neresine saklamıştın?
"Hangi ümide sarılsam elimde kalıyor, neyi seversem ölüyor."
Reklam
Saklamaya çalışma, nafile. Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor.
“Ben, yine de ısrarla senin bahçende büyümek isteyen bir papatya olacağım. Susuz kalsam da büyümek için uğraşacağım.’’
’Belki bir gün kalbimi yormayan birine denk gelirim diye yaşıyorum.’’
’Yan yana yürümeye başladık. Yeni yakalanmış bir kuşun yüreği, göğsünde nasıl atarsa benimki de öyle atıyordu. Fakat zannediyorum ki, beni bıraksa da artık kaçmaya kuvvet bulamayacaktım.’’
Reklam
"Ne vakitten beri burada olduğumu, neler çaldığımı bilmiyordum. Eski günlerimin eski rüyasına tamamıyla kendimi terk etmiştim."
Sayfa 321 - İnkilâpKitabı okuyor
... Şunu da tasrif edeyim ki,bu işte seni zerre kadar düşünmedim.Hani, gönlümün rızasıyla sana,Feride gibi nadide bir kız değil,evimin kedisini bile teslim etmezdim.Fakat, gel gör ki, bu deli kızlara söz anlatmak kabil değil.Sizin gibi toy,kalpsiz adamların nesini severler,bilmem ki?...
" Hayata paçavra diyenler meğer ne doğru söylüyorlarmış! "
Reklam
Dünyada bir parça iyilik edebilmekten daha güzel bir şey olmuyor...
"Öyle sanıyorum ki gece, bu kocaman dünyanın bütün evlerini birer birer dolaşarak ne kadar keder , ümitsizlik varsa hepsini toplamış, getirip benim göğsüme doldurmuşlar."
Çok güzel bulduğumuz için, hiçbir zaman elimize geçmeyecek sandığımız şeylere karşı duyulan o ümitsiz ümit.
Sıkılıyorum. Boğulacak gibi, ölecek gibi sıkılıyorum..
Dün akşamüstü: " Sendedir avere gönlüm sendedir" diye son mısraı tekrar ederken hiç sebepsiz ağlamaya başladım. Bu adi şarkı parçasının ne güftesinde, ne bestesinde ağlanacak hiçbir şey yok. Dedim ya, sinir. Bir daha bu şarkıyı söylemeyeceğim.
Resim