Burada 19' uncu yüzvildan bir Rus anekdotu vereyim ki çok isabetlidir. Yeni yetisen bir genç, oturaklı bir profesöre sormuş
"Efendim bir kimsenin entelijansivaya girmesi için ne yapması lazim?" Profesör de gayet kisaca, "Uc üniversite bitirebilmesi lazim, " diye cevap vermis.
"Iyi o zaman,
" demis genç,
"ben zaten
birini bitiriyorum, hemen birine daha yazilayim.
" Bunun üzerine
"'Ben sizin üç üniversite okumanız gerektigini söylemedin,
demis profesör.
"Dedeniz, babaniz ve siz tiniversite mezunu olmalisiniz; yani üç kuşak."
Anket, deneklerin kendilerini ne kadar becerikli bulduklarını ve ne kadar keyif aldıklarını soruyor. Analizleri sonunda keşfediyorlar ki kişiler kendilerini ne kadar becerikli hissettiyse, oyundan o kadar çok keyif alıyor ve oyuna o kadar çok devam etmek istiyor. Bu araştırma çok net gösteriyor ki çocukların bilgisayar oyunlarını oynamasının en büyük nedenlerinden biri, gelişim ihtiyaçlarını karşılamak. Oyunların doğası gereği, çocuk oyunlarda sürekli seviye atlar. Yani, sürekli gelişim gösterir. Hiçbir çocuk bir oyuna altıncı seviyeden başlamaz. İlk seviyeden başlar ve sürekli gelişir. Geliştikçe de keyif alır. Aynı şekilde hiçbir çocuk aynı seviyeyi tekrar tekrar oynamaz. Çünkü başarılı olduğu seviye artık ona basit gelir. O seviye artık gelişim ihtiyacını karşılayamaz. Bir üst seviyeye çıkmak ister. Bir üst seviyede oyun biraz zorlaşır. Kişi tekrar akış alanına girer. Kısacası, okullarda gelişim ihtiyacını karşılayamayan çocuk bunu bilgisayarda karşılar. Çocuğun bilgisayar bağımlılığını çözmenin bir yolu, onun gelişim ihtiyacını karşılamaktır. Bu arada bir önceki bölümde bahsettiğim ilişki ihtiyacını karşılayamayan çocuk da bilgisayara yönelir. Bir çocuğun ailesiyle ilişkisi ne kadar kötüyse, teknoloji, oyun ve sosyal medyaya o kadar yönelir. Sonuç olarak gelişim en temel ihtiyaç ve insanlar gelişim gösterdikleri işleri seviyor. O işlerde iç motivasyonları yüksek oluyor.”
Dinin, akli, ahlaki, sosyal ve beşeri konularda ortaya koymuş olduğu eşsiz ruhu yakalayabilmek için önceden edinilmiş dini bilgi ve kabullerle değil, temiz bir zihinle Kur’an’a başvurmak ve bu yolla ilahi mesajı kavramak gerekir.
Geleceğin yükünü dününküyle birleştirip bugün taşımaya kalkarsanız yıkılırsınız. Geleceğin kapılarını da tıpkı geçmişinkiler gibi sımsıkı kapatın. Gelecek bugündür. Yarın yoktur. İnsanın kurtuluş günü bugündür.
çok kere de kendi kendimize etmiş olduğumuzu bize hiçbir düşmanın yapamıyacağını görürüz.
Ömrümüzün yarısı böyle, diğer kısmında işlemiş olduğumuz hataları tamir ve tashih ile geçer, fakat yazık ki bütün bu tecrübelerimizden istifade etmek içinse önümüzde ikinci bir ömrümüz yoktur.