Eğer insan öz değerinin bilincinde değilse, kendindeki erdemi hissetmiyorsa, kendine karşı saygısı yoksa bu duygular aristokratlarda çok gelmiştir. Hiçbir toplumsal kuram, toplum yararı için sağlam bir temel oluşturamaz. Asıl önemli olan kişiliktir efendim. İnsanın kişiliği bir kaya gibi sağlam olmalıdır çünkü herşey onun üzerine bina ediliyor.
Herkes göçmendi, kimsenin özgün özelliklerinin, deneyimlerinin, bilgi ve görgüsünün bir anlamı yoktu, herkes pazara göre ayarlanmış bir çarkın göçmen dişlisiydi.
Sürgün edebiyatı, bir mecburiyet edebiyatıdır; bir hesaplaşma, bir direniş, bir başkaldırı edebiyatıdır. Sürgüne, sürgün hayatını reva gören zorbayla başlayan ama giderek genişleyen ve herkesi, her yeri kapsayan ödünsüz, ahlaki bir edebi hesaplaşma.