İyi kahvaltı yaptım ha... Bu saatte bu iştah... Pennir tereyağ zeytin Ve kraliçemiz çay
Kutsal bir emanet oldun, evliya mertebesine de erişeceksin. Hiç fena olmaz, hergele bir evliya! Biliyor musun, Simone de Beavoir seninle aynı gün öldü; bunun Sartre'ın bir numarası olduğu söylenemez. Beckett de öldü. Elveda!
Hayal kırıklığının başkenti
- O zamanlar kaymakamın bir kızı vardı ya, Leman. Saçları ta buralarında. Rüzgarda yürüdü mü sanki pelerin sahibi bir balerin gibi oluyordu. O gün de maça gelmiş. Ben devamlı terliyorum, daha maç başlamadan. Neyse maç başladı, hemen bir korner oldu. Ortayı bizim Rıfat atmıştı, bir yükseldim topa ikinci dakikada köşeye taktım topu. Alkış, kıyamet. Bir döndüm, bizim Leman ayağa kalkmış alkışlıyor. - Kaç sene kalmıştı o kız burada? - 2 sene. - Giderken bana bir mektup bırakmıştı, İzmir'e gelirsen ara diye. Ben de 5 sene sonra gittim. - Ee, bulabildin mi? - Buldum. Hatta bir de çay içtik. Ben, o, bir de kocası. O ara golü yemişiz haberimiz yok anlayacağın. Burası için en güzel lafı Sadık hoca söylemişti kardeşim. - Hangi Sadık hoca? - Lisede edebiyat öğretmeni yok muydu ya? - Tamam. Ne demişti? - Hayal kırıklığının başkenti demişti. VİZONTELE (2001) 🎬 youtu.be/KSCidYpaOEI?si=...
Gençlik Biz Kötü Yolu Seçtik
Sol elinde gül işlemeli fincanıyla çay içerken birden lafa girdi ve şöyle dedi:"Biz eskiden bir büyüğümüzü görünce onun elini öpüp hayır duasını alırdık şimdikiler öyle mi,doksan yaşındaki birini görünce amcacım yaş doksan ah bana bir kere soksan diyorlar"
Nerdesin bilmiyorum, bir gün bana demiştin ki, "Ölündüğünde doğumdan önce nerdeysen oraya dönersin."
MUHAMMED: Genet'nin mezar taşını çaldık. JACKY: Soyulan bir hırsız, hoşlanırdı bundan.
GENET: Atölyesi hayalet dolu. Eğer korkmazsan, ona poz verelim, ikimiz birlikte, hayatla ve ölümle dalga geçen iki sersem moruk gibi. BECKETT: Ölümle eğlenmeyi severim. Ama yapamayız, biliyorsun.
BECKETT: Ne kadar çok Godot olursa o kadar eğleniriz! GENET: Senin de dediğin gibi: Sonuçta ha gülmüşüz ha ağlamışız, aynı şey.
ADA PALAS ;
Bu gün seni andım Kulakların çınladımı .. Ada palas'ın önünden geçtim uzun Zaman sonra ilk defa... Yokuşları yalnız çıktım sen elimden Tutmadın... Adaya giden otobüs sırasında bekledim Bu sefer kimsenin kolunu yanlışlıkla Tutmadım... Dileğimi diledim ayayorgi'de Eşsiz manzara eşliğinde çay içtim Bizim masada başka bir çift vardı bu gün Birbirlerine bakarken gülüşüyorlardı Eskiden bizim yaptığımız gibi... Bir kalemde silip atılamıyacak kadar Güzel anılar biriktirmişiz ... Sen silip atana kadar !!!
BECKETT: Hayır. Godot asla gelmez. Yoksa bütün kariyerimi mahvedersin.
Pislik değiş tokuşu, öyle mi?... Ama eğer bütün pislikler birbirine benziyorsa, ki bu doğru değil, bir şey fark etmez, zaman zaman pislik değiştirmek iyidir. Korkarım Godot çoktan burda. Onu bile getirtebilirler.
GENET: Bir meşkut, meşkutmuşsun sen. BECKETT: O da ne? GENET: Arapça bir kelime, iyi bir oğul olmadığını belirten bir hakaret. Bir hain.
Yüksek doz kafein alımı taşikardi, titreme, uyku bozukluğu, konsantrasyon güçlüğü ve endişe duygusuna sebep olur. Genellikle susuzluğu gidermek için içilse de aslında vücuttan suyu attırıcı etkileri vardır. O nedenle susadığınızda en iyisi su içmektir. Ya da en az içtiğiniz çay-kahve miktarı kadar su içmenizi de öneririz.
Annemin gözlerini arıyordum her yerde, masmavi, şaşkınlık içinde, iç sızlatan gözlerini, çaresiz çocuk gözlerini, yaşlılık gözlerini... İlk gözlerini görüyorum gerçekten, başka göz görmek istemiyorum, sevecek ve ağlayacak yeterince şeyim var benim.
Resim