367 syf.
10/10 puan verdi
·
37 günde okudu
Cumhuriyet'in Türkçesi
Prof.Dr.Mustafa Argunşah bu kitapta Türkçenin dönemlerini tek tek ele almış ve daha sonra Cumhuriyet dönemi ile birlikte Türkçede yaşanan gelişmeleri, tartışmalı harf ve dil devrimi konularını objektif bir şekilde ele almıştır.
Cumhuriyet’in Türkçesi
Cumhuriyet’in TürkçesiMustafa Argunşah · Kesit Yayınevi · 02 okunma
Atatürk'ü Gerçek Tarihçi ve Yazarlardan Okuyun!
Sürekli "gerçek tarih bu değil" diye ortalıkta gezenlerin "gerçek"lerini bilemiyorum; ama "hakikat"leri yazan ve konuşan tarihçilerin, tarih kitaplarının peşinden gitmeye devam ediyorum. Daha önce "Atatürk'ün sevdiği kitaplar"la ilgili paylaşmış olduğum iletimi okuyan ve hâlâ okumaya devam eden herkese
Reklam
Büyük Fransız devrimi'nin ilk dersidir:Bir diktatörlüğü ancak başka bir diktatörlükle yıkabilirsiniz.Esası Jakoben Devrimci Diktatörlüğü'dür.Kralsız,kraliçesiz,kilisesiz bir düzen demektir.Kısaca Cumhuriyet diyoruz. Devrimin işleri bellidir:Kilisenin mallarına el konuldu.Manastır yeminine son verildi ve papazlar kavuşturuldu.Kilisenin (doğum- ölüm-evlilik) kayıtlarına el konuldu,bu yetkiler komüne(-belediye-) devredildi.Evlilere boşanma hakkı(-kilise tanımıyordu- )tanındı.İnsan ve Yurttaş Hakları Beyannnamesi ile "inanç özgürlüğü" getirildi.Bu özgürlük Kilisenin tekelciliğine son veriyordu.Egemenliğin kaynağı bundan böyle ulustu,yani Tanrı artık bir toplumsal güç kaynağı olmayacaktı.Devlet bireyleri özgürleştirmekle yükümlüydü, etnik-dini kimlikler yerine bir ulusal kimliğin oluşmasını destekleyecekti.Kilisenin günlük hayat üzerindeki etkisini kırmak üzere takvim değiştirildi.Günlük hayat bundan böyle dini esaslara göre düzenlemeyecekti.Haliyle dini eğitime son verilip "milli eğitime "geçildi.Bu kararları korumak üzere aristokrasiye ait olan silah taşıma yetkisi de onlardan alınıp halka verildi.Ordu bundan böyle "halk ordusu'ydu",görevi "Fransız Ulusu"nu korumaktı.Papazsız,rahibesiz,saraysız, kilisesiz bir düzen demektir.Kisaca Laik Cumhuriyet diyoruz.
Demokraside Türk deneyiminin başlangıcından bu yana neredeyse iki yüzyıl geçti. Türklerin demokrasi deneyimi önemli sorunlar yaşadı, ağır engellerle karşılaştı ancak bütün bunlardan sağ çıkmayı başardı. Bu sorunlara ve engellere karşın -belki de bunlar nedeniyle- Türk demokrasisi benzer deneyim ve geleneklere sahip ülkeler arasında en başarılı olanıdır. Bundan sonraysa diğerleri için bir model oluşturabilir. Türkiye’de demokratik kurumların tarihinin kilometre taşları vardır. -Sened-i İttifak, Tanzimat reformları, ilk anayasa [I. Meşrutiyet], Jön Türk Devrimi [II. Meşrutiyet], ve hepsinden önemlisi, Kemalist ve post-Kemalist Cumhuriyet. Hikâyede sapmalar ve kesintiler vardır- büyük bir gerilimin söz konusu olduğu ve demokratik deneyimin yetersiz kaldığı durumlarda bu normaldir. İlginç ve çarpıcı olan her yoldan çıkışının ardından, demokratik sürecin tekrar yoluna koyulması ve Türk halkının özgürlük yolculuğunu sürdürmesidir.
Kumanda'n İsmet!
Kendi anlatımına göre İsmet Paşa, Mustafa Kemal'le 1916'daKafkas Cephesi'nde tanışmıştır. Kendisi 2. Ordu'nun kurmay başkanıyken başlarına Mustafa Kemal atanır. Ordunun durumunu sorarkendisine. İsmet Bey de 2 saat boyunca anlatır ve bir taarruz teklifinde bulunur. Mustafa Kemal de bayılır bu teklife. İnönü'ye
Sayfa 58 - TimaşKitabı okudu
384 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitabı okudum.Lakin buraya kaydını unutmuşum :) Kitap bazı yerlerde tekrarlar içerse de Türkçenin geldiği noktayı ve devamında dil kültürünün bizi nereye sürükleyecegini gözler önüne seriyor.Dil bir toplumun namusudur.Biz malesef toplum olarak ya hep ya hiç mantığı ile giristigimiz her işte, bir şeyleri ya örseledik ya da eksik bıraktık.Batı kültürü denilen ucube sistemden nasibimizi fazlasıyla aldık.Ve Cumhuriyet dönemi dil devrimi adı altında yapılanlar...Ve daha nicesi.Şuan bir günde kaç kelime konuşuyoruz? Ve bunların kaçı bizden ve kaçı içimizden?...
Bye Bye Türkçe
Bye Bye TürkçeOktay Sinanoğlu · Bilim & Gönül Yayınevi · 20194,892 okunma
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu'nun veya Cumhuriyet Devrimi'nin yükselişini anlamak için genlerin, hormonların ve organizmaların etkileşimini anlamak yeterli olmaz. Fikirlerin, hayallerin ve fantezilerin etkileşimini de hesaba katmamız gerekir.
Samim Kocagöz, milliyetçilik ilkesini Türk Devrimi içine şöyle oturtuyor:    --İşte Misak-ı Milli, Cumhuriyet, Anadolu Türk'ünün ulus olma bilincinin bir sonucu, Kurtuluş Savaşımız da, bu oluşumun tarihsel bir kavgasıdır.--
Bütün bu sebeplerle Osmanlıların son dönemlerinden itibaren başlayan dile (yani bilmeye, bilgiye ve düşünceye) müdahalelerden, sadeleştirme arayışlarından veya imlâya dair tartışma ve çalışmalardan bağımsız olarak ele alınamayacak Harf Devrimi sıradan bir şekil ve araç değiştirme veya okumayı kolaylaştırma çerçevesinde konuşulup tartışılabilecek
Sayfa 529Kitabı okudu
Siyasal oyunların ve arenanın içine giren ordunun, siyasal partilere koşut olarak kendi içinde de  bölüneceğini ve bu durumun, ülkenin uluslararası savunma gücünü yıpratacağını Mustafa Kemal çok iyi biliyordu. Bu yüzden Atatürk, gerek devrime hazırlandığı İttihatçılar döneminde, gerekse devrimi gerçekleştirdiği Cumhuriyet döneminde, özenle orduyu siyasetin dışında tuttu.
Reklam
Fransız Devrimi, hemen hemen tüm dünyada olduğu gibi, Osmanlı aydınları üzerinde de etki yapmıştır. Genç Osmanlılar adındaki aydınlar Osmanlı'nın çöküşten kurtulması için yenilikçi fikirlerin bir an önce hayata geçirilmesi düşüncesindedirler. Bu düşünce, Osmanlı monarşisi karşısında yeni fikirlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Mesela o dönemde Namık Kemal'in vatanperverlik ve kahramanlık duygularını işleyen ve gerçek adı "Vatan" olan ancak, yasak ve sansür nedeniyle "Vatan Yahut Silistre" adlı eseri, 1 Nisan 1873'de Gedikpaşa Tiyatrosu'nda sahnelenmesinden sonra izleyicilerin heyecana gelerek başlattıkları gösteri ve olaylar; yazarın tutuklanarak Magusa'ya sürülmesine sebep olmuştur. Geç de olsa Aydınlanma döneminin Osmanlı'da yarattığı bu etkiler sonucunda Sultan Abdülhamit, Türk tarihinin ilk anayasası özelliğini taşıyan 1876 Kanun-i Esasi'yi ve Birinci Meşrutiyet'i ilan etmek zorunda kalmıştır. Bu dönemde Osmanlı aydınları Cumhuriyet fikrini konuşulabilir ve tartışılabilir bulduysa da, bu kadarıyla kalmıştır. Genç bir Osmanlı subayı olarak bu dönemi incelemek, iyi tahlil etmek ve doğru çıkarımda bulunarak sonuca ulaşmak Mustafa Kemal'le olmuştur.
Sayfa 93
Sert bir eleştiri ama doğruluk payı var ve düşündürmeli
"Türk halkının en büyük sıkıntısı, bugüne kadar kör topal da olsa sahip olduğu kişisel hak ve özgürlükleri mücadele etmeden elde etmiş oluşudur. Türk devrimi dediğimiz olay, tabandan tavana gelen bir talep sonucu gerçekleşmemiştir. Aksine Mustafa Kemal ve ekibinde bulunan ufku açık, dünya görüşü olan, entelektüel ve dirayetli adamların
Poyraz Ayrıç

Poyraz Ayrıç

@PoyrazA
·
26 Mart 23:12
Armağan, hele ne olduğunu bilmediğimiz bir şeyse bizim için bir değer oluşturmaz. - Size Sidney'den bumerang getirdim efendim! diye paketi uzatan dostunuza boş boş bakarken, hıyarağa getire getire ne getirmiş, diye. düşünebilirsiniz. Böyle abuk hediyeler aldığımız ve nereye koyacağımızı, ne yapacağımızı bilemediğimiz çok olmuştur. Oysa sahip olmak için uğraştığımız, didindiğimiz güç bela edindiğimiz şeyler, bir bisiklet, bir cep telefonu, bir walk-man bizim için ne kadar değerlidir. Bu yüzden Atatürk tarafından bize bir demet çiçek olarak sunulan demokrasinin değerini ve ne olduğunu bilmiyoruz.
Sayfa 160 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
"Cumhuriyet Tarihi Yalanları" serisinin 3. kitabını yazıyor­dum. Bu kitabımdaki konulardan biri de Mehmed Akif Ersoy'du. Akif'in Şapka Devrimi'ne karşı olduğu için Mısır'a gittiği ve TBMM'nin, kendisine verdiği görev doğrultusunda yaptığı Kur'an tercümesini Atatürk'ün namazda okutacağını düşünerek teslim etmediği iddialarına yanıt vermek istiyordum. Ancak bu iddialara yanıt aramak için Akif'i araştırdıkça onunla ilgili üstü örtülmüş, anlatılınamış veya çarpıtılmış pek çok başka gerçekle karşılaştım.
LIBYA: KADDAFİ'NİN İSLÂM SOSYALİZMİ
Albay Muammer Kaddafi 1 Eylül 1969'da kansız bir darbeyle Kral Idris es-Sunusi'yi tahttan indirip Libya'yı bir cumhuriyet olarak ilan etmesiyle iktidarın dizginlerini eline geçirdi. Sonrasında, Kaddafi Arap dünyasının İslâmcı reformist bir mesaj taşıyan radikal bir lideri haline geldi. Yönetiminin ilk evresinde, 1 Eylül
Sayfa 243 - İzKitabı okudu
407 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
"Şimdi size anlattığım hayat hikayeme bir isim bulmak lazım? Buldum: Suyu Arayan Adam" Şevket Süreyya Aydemir'in "suyu aramak" metaforunu kullanarak kaleme aldığı otobiyografik bir eser. Yazar, çocukluğu, Osmanlı'nın son dönemleri, Osmanlıcılıktan Turancılığa ve en son Sosyalizme uzanan fikir dünyası, Birinci Dünya
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,423 okunma
1.279 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.