"Bu çürük teori(evrim), belki de Darwin'in kendisine, onun fikrinin doğruluğuna kanaat getiren taraftarlarına, teorisinin doğruluğuna inananlara ve bu uğurda hamaset gösterenlere uymaktadır. Demek ki maymun sadece bunlardır."
Yalnızım hemde hiç olmadığım kadar .
Zihnim kalabalık yok etmek istiyorum sonsuza denk her yaşadığım olayı, zamanı , anıları . Hiçbirinin yanımda değeri yok yaşadığım onca güzel ve kötü günler de garip geliyor . Yaşam demek acı demek yaşam demek çürük ağaç gövdesi demek yaşam demek yol demek yaşam demek beyaz olmak demek yasam demek duvar demektir .
içi moloz dolu çuval
iki büklüm aşağı yukarı yukarı aşağı
böyle mi olmalıydı
ya ne olacaktı biri elbet yapacaktı
neden ben değil de bir başkası
nedir ötekinden fazlalığım
tüm bu çaba eğitimimi sürdürmek için
yeni binalar dikip yıkan adamlara
yeni çuvallar taşıtmak için
aşağı yukarı yukarı aşağı
Sayfa 50 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
göz çukurumda ıslak doğum lekesi
sağımda sönmüş bir mum
solumu görmüyorum
solumda kırık ayna
Şarkılar
sıkıca düğümlenmiş
gibiydi de yürekte,
çürük yaprakların içinde
gömdüğü cevizlerin yerini arayan
kargalardan başka
kimse barışık değildi
sesiyle.
Sayfa 59 - Can yayınlarıKitabı okudu
Kara Maça bey.
Halka ahmak diyen sensin.
Halkın soyulmuş derisinden
sırtına frak giyen sensin.
Yala bal tutan beş parmağını
beş çürük muz gibi
homurdanarak dolaş besili domuz gibi.
Sayfa 412 - Pdf / KindleKitabı okuyor
Ah'lar Ağacı
Kuyruk sallardı, annemden kalma üç aylık maaşım her üç ayın sonunda.
Sevinirdi,
Kocaman bir kara kediyi okşamış gibi ellerim.
Sarımsak kokulu ve fötr şapkalı amcalarla,
Muhabbet ederdik kuyrukta.
Bizler sarımsak kokan uzun bir dizenin,
Fötr şapkalı kelimeleriydik,
Çürük dişlerimizle bizler,
Dökülmüş harfler gibi kelimelerden,
Saf ve pembe gülümserdik.
Bizler her üç ayın sonunda yeniden doğan bebeklerdik.
Neden ilerlemiyor bu kuyruk derdik,
Neden hep aynı yerdeyiz,
Hayattan söz edilirdi,
Zor denirdi,
Ve ardından susulurdu mutlaka.
Fötr şapkalı amcalardan biri
Ah derdi sonra,
Ah!
Kuyruk öfkeyle kıpırdanırdı ozaman.
Sayfa 27 - Metis
Bu çürük temelli kubbede neyiz ki biz?
Hayal fenerinde bir ışık pırıltısı.
Yalan bana acı çektirir, midemi bulandırır, sanki çürük bir şeyi ısırmışım gibi gelir.
Sayfa 40Kitabı okuyor
“Korkunun girdiği beden çürük ağaç gövdesinden beter olur.”
Bir taşı bir taşa vursam, birileri çıkıp ‘evet bu iş’ dese, cebime de üç beş bir şeyler sıkıştırsalar nasıl da bahtiyar olacağım. Bir işe yaradığıma inanmak, bir yere eklemlenmek istiyorum.
Sayfa 79 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Yaratmak zevkinden, hayatın bizatihi bir hikmet olduğu hakikatinden dem vurdu, fakat çürük. Ne yaratacaksın?Yaratmak yoktan var etmektir. En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir sürü bilgi ve tecrübenin ambarı olmaktan ileri geçemez
Sayfa 14Kitabı okuyor
Haydi çık işin içinden Çıkabilirsen
Eskiden işkence, genel yargı yöntemlerinin içerisine öyle yerleşmişti ki,Sanığın suçu üstlenmesi,onun suçu işlediğine dair yeterli bir delil sayılıyordu.Bu düşünce harfiyen çürük olmakla birlikte, aynı zamanda temel hukuk yasalarına da tamamen aykırıydı.Çünkü sanığın inkârının suçsuzluğunun kanıtı olarak kabul edilmediği durumda itirafı,onun suçluluğunun kanıtı olmamalıdır.
Sayfa 74Kitabı okudu
