Daha az seviyorum seni.. Giderek daha az.. Unutur gibi seviyorum.. Azala azala.. Aramızdaki uzaklığın karanlığında.. Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca.. Daha az seviyorum seni..
80 syf.
·
Puan vermedi
Padişahın Kızına Aşık Olan Çoban
Eski bir hikayedir biliyorum ama her okuduğumda etkileniyorum. Henüz yirmisinde olan genç bir çoban… Bir kıza gönlünü kaptırmış, o derece aşık olmuş ki, sevdiğinden başka bir şey düşünemez, derdini kimseye anlatamaz olmuştu. –Ne haldesin, sana ne oldu? diyenlere mahzun bir tebessümle bakar, hiçbir şey söylemezdi. Onun bu hali çevresinde bulunan
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,1bin okunma
Reklam
... aȘk...
şeyda koç
şeyda koç
sen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini uzak dağ kışlalarında görmüyoruz birbirimizi usul usul sis iniyor kopmuş yollara ışığı hafif, uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda sevgilim sevgilim yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da
Murathan Mungan
Murathan Mungan
Kadına , kadının yerine dair...
Cennet Kadın yanı sıra geliyor. Kır Abbas nereye giderse gidecek gibi; o durursa duruyor, yürürse yürüyor. Başını eğmiş, belini bükmüş yürüyor. Belki altmış, belki yetmiş yıl önce Tozak'ta doğmuş; altmış yetmiş yıldır kâh yeni doğan taylar gibi koşarak kâh üç örgülü saçını döşüne döküp Cennet kuyusundan, körelmeden önce Ümmet kuyusundan sular çekerek, doldurduğu tuluğu sırtına vurup şu karşıda dizili evlerden önce birinin, sonra ötekinin kapısına taşıyarak; bir yıl Tozak kırında, bir yıl Avşar yolunda dört büklüm orak biçerek; yırtık yamayarak, sökük dikerek; düğün olmuşsa halay çekerek,sel gelmişse çırpınıp ağlayarak; uzun askerlik yıllarını, savaşları, seferberlikleri bu "yıkılası" damların altında uykusu gelmeyen bir kumru kuşu gibi bekleyerek, kocasının kendisi mi , künyesi mi gelecek bilmeyerek; kendisi geldiği yıldan beri de hep onun yanı sıra yürüyerek; doğurduklarını büyüten, büyüttüklerini uçurup komşu evlere konduran; bir gün bile işten kalmadan, bir gün bile beş dakika fazla uyumadan, bir gün bile beş dakika "hülya" kurmadan, bir gün bile güneşten arkaya kalmadan,köyden dışarı bir kezcik adım atmadan; erkeklerin Yüzbir'de duran otobüslere, minibüslere binerek gittiği kasabaya bir kez bile gitmeden; hep aynı aşları pişirip aynı ekmekleri ederek; azarlanınca susan ,sevince utanan, küsülünce barışmam diye yükünü yücelere yığmadan; şu dağ yelleri gibi kâh esen kâh tozan, günü gününe uymayan Kır Abbas'ın yanı sıra, böyle sabırla, böyle sessiz, geride kalmadan yürüyüp geldi. Gene yürüyor.
BEYAZ EV Gözlerimin önünde hep aynı beyaz ev. Her dağ yamacına kurduğum, Beliren her su kenarında, Pembe damlı, yeşil panjurlu, balkonlu, Kapıyı ittiğinde çalacak bir çıngırak.
Sayfa 22 - 23
112 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba kitap dostlarıımm Bugün sizlere bir şiir kitabıyla geldim. Aslında çok şiir kitabı okuyan bir okur değilim ama ara sıra okuma listeme eklemeye çalışıyorum. Bu kitabı da mart ayı için seçmiştim ancak umduğumu bulamadım. Elbetteki edebiyatımızın değerli sanatçılarından birisi kendisi ama ben okurken çok keyif alamadım. Sanırım şiir deyince bende duygusallık kavramı ağır basıyor ve bu duyguyu alamadım ama yinede birçok şiiri bir arada okumak keyifliydi. Kitaptan sevdiğim bir şiiri aşağıya bırakıyorum Seni demez de ne der, Gökler insana karşı? Yüzümü maviliklerle doldurur her gün Düşünmek sana karşı. İki şey var yollar boyu aydınlık ve saf, Biri yaşamakla acı, biri ölümce tuhaf: Var olmak sevdiğim senden taraf, Düşünmek sana karşı.
Dağ Uykusu
Dağ UykusuFazıl Hüsnü Dağlarca · Yapı Kredi Yayınları · 2017702 okunma
Reklam
Dağ Rüzgarı
Ağaçların yeşili kalmadı Gökyüzünün mavisi yok Bu dağlar o dağlar değil Rüzgarında kekik kokusu yok Kim bu çaresiz adam Bu kan çanağı gözler kimin Kaç gecedir uykusu yok Gündüzü yok Gecesi yok Yok Yok Anladım Sensiz yaşanmaz bu dünyada İmkanı yok.
Sen bir sözcük sayma beni betiklerinden Çeker giderim bütün tümcelerden bütün dizelerden Boşluğum kalır Göklerden bin kat iri.
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Karısı Cennet yanı sıra. geliyordu. Kır Abbas nereye gi­derse gidecek gibi, o durursa duruyor, yürürse yürüyordu. Ba­şını eğmiş, belini bükmüştü. Belki altmış, belki yetmiş yıl önce Tozak'ta doğmuş; alt­mış yetmiş yıldır kah yeni doğan taylar gibi koşarak, kah üç örgülü saçlarını döşüne döküp Cennet kuyusundan, körelme­ den önce Ümmet
Reklam
"Herkes biraz daha yakın, Herkes biraz daha uzakta"
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Ateşten geçerek varılırmış, anladım Güzele"
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.