192 syf.
8/10 puan verdi
Delilik Ülkesinden Notlar
Delilik Ülkesinden Notlar
Ayşe Şasa
Ayşe Şasa
"Kıyamet günü yaratıcıya anlamlı ve onurlu bir hikaye anlatabilmeliyim." İlk okuduğum Ayşe Şasa kitabı oldu modern dünyanın bunalımlarını o düşmüşlük ve modern dünyada ki bataktan dine yönelim ile çıkmayı çok güzel bir şekilde işliyor. İçerisinde yazarın hayat hikayesini, çarpıcı felsefesini ve bazı yazarların, düşünürlerin Ayşe Şasa hakkında ki fikirlerini de okuyoruz bu açıdan da çok güzeldi... Ayşe Şasa, bir ermişin hayatını anlatıyor ipek kanatlı sayfalarda... Esasen sinemacı olan Ayşe Şasa, denemelerinde görsel olan ile zihinsel olanı kendi gönül aydınlığında sentezleyerek ifade ediyor. Bu yaklaşım meselelere hem oldukça gerçekçi hem de metafizik açılımlar getiriyor. Yazıların etkisi samimiyetinde. Bu samimiyet yer yer müspet manada safiyete dönüşüyor. Bunca yıldır gögüs gerdiği hayatın ağır yüküne dayanmaktan oluşan bir temizlik, bir hayret. Günümüz entelektüel yaşamında az rastlanır bir meziyet.
Delilik Ülkesinden Notlar
Delilik Ülkesinden NotlarAyşe Şasa · Ketebe Yayınları · 20231,276 okunma
Fatiha suresini okumaya başladım. Bu beni biraz yatıştırmıştı. Korkmamam gerektiğini, Allah'ın yardım edeceğini, yeryüzünün bütün iyi insanlarının benden yana olduklarını düşündüm.
Reklam
Gergin ip üstünde yürüyen, gözleri bağlı bir cambazdım.
Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar/ ben yaşarken koptu tufan/ ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kâinat/ her şeyi gördüm içim rahat/ gök yarıldı, çamura can verildi/ linç edilmem için artık bütün deliller elde" İsmet Özel'in ünlü şiiri "Celladıma Gülümserkende, bütün çağrışımlarıyla kendi biyografimi buluyorum. Dönem dönem celladımı karşımda gören, ona gülümsemeye çalışan ben değil miyim? "Uçtum ama uçuşum/radarlarla izlendi/ gayret ettim ve sövdüm/ bu da geçti polis kayıtlarına"
Einstein'ın dünyaya dilini çıkaran fotoğrafı hep gözümün önünde. Hiçbir şey, bilimin cinnetle olana gizil içsel akrabalığını bu kadar iyi aktaramaz
Reklam
Gerçeğe bin ayrı açıdan bakmanın insana kattığı müthiş zenginlik, baş edilmez bir kaosa dönüşüyordu. Nihayet Yaratıcı'nın varlığını keşfettim. Orada, en uçta, bilen, gören, yargılayan Bir'i var. Ona güvenerek yaşamayı deneyebilirim.
Ben başkalarını gözetlerken, bir başka göz beni gözetliyor. Beni gözetleyen o öteki gözü gözetleyen başka bir göz daha var. Daha ötelerde, beni gözetleyen öteki gözü gözetleyen başka bir göz daha var. Daha ötelerde, beni gözetleyen o öteki gözü gözetleyen, o öteki gözden daha öte bir göz daha var; birçok göz var. Küçük parçalara bölünmüş benliğimin her hücresi ayrı bir realiteyi yaşıyor. Her hücrenin de ayrı bir vicdanı, bir "iç-gözü var. "Mutlaka kadar zincirleme giden bu korkunç yabancılaşma ve gözaltı duygusu içinde, ancak Allah; en uçta Allah'ın var olduğu inancı, güven verebilir. Allah inancı olmadan, tam bir cehennem yaşantısı olurdu bu.
Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başına çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamlandırmaya çalışan bir deliyim. Akıllılardan çok farklı olduğumun bilincini her an taşıyarak onları gözetliyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi, sürekli, akıllıların dünyasına özgü tarzda kodlamaya çalışıyorum. Başka türlü, iletişim kurmak, konuşmak imkânsız olur.
İnsanlığın tüm serüveni, milyonlarca, milyonlarca yıllık aşamalar, bir delilik nöbetinin tek bir dakikasında yaşanabiliyor
Reklam
2400 yıl önce filozof Aristotales'in dediği gibi, "İçinde bir parça delilik barındırmayan deha yoktur." Yağmur Adam ve Akıl Oyunları gibi filmler sağ olsun, otizm ve şizofreni söz konusu olunca "deha" ve "delilik" kavramlarının bir arada olmasını yadırgamıyoruz artık
İzi kalan yaralar...
Fakat bir türlü aklı almıyordu. Hiçbir inanç ve varsayım onu ikna edemiyordu. Şaşırıp kalmıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Bazen kendisinde delilik halleri gözleniyordu. Ne kadar unutmaya çalışsa da bir türlü unutamıyordu.
Akıl mıdır insanı insan yapan Delilik midir insanı alıkoyan.yakışır mı delilik insana?
Delilik acı çekmeyi hatırlamamak için bir yoldur
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.