Filistin hakkında hepimiz az çok bir takım bilgiye sahip olduğunuzu düşünürüz . Kitabı okurken sahip olduğum bilgilerin aslında doğru olmadığını fark ettim. Bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde öğrendiklerimin aslında medyanın müslüman insanlara dayatmak istediği bilgiler olduğunu okuduğum her sayfada yanlışı doğrusu ile değiştirerek olay döngüsünü kavramaya çalıştım. Kitap bittikten sonra bile zihnimde dönen cümle ise ; "siyonizm bir din değil ideolijidir " cümlesiydi.
İşgal güçleri bugün, "Kudüs'ü müslümanlar yönetsin " dese , İslam Dünyası Kudüs' e sahip çıkacak olgunlukta değil.
Tek bir cümle ile bugünün İslam ülkelerinin hâlini anlatmış yazar . "Nasıl basarmışlar?" sorusunun cevabı olmuş kitap.
Her bir Filistin toplumu, kimliğini muhafaza etmek için iki ayrı düzeyde mücadele etmek zorundadır: Birincisi, bir Filistinli olarak siyonizm'le ve kaybolan bir vatana ilişkin tarihi ile hesaplaşmak; ikincisi, yine bir Filistinli olarak günlük yaşam koşullarını ve oturduğu devlette maruz kaldığı baskıyı göğüslemek. Lübnanlı Filistinliler, Amerikalı Filistinliler Ürdünlü, Suriyeli, Batı Şerialı Filistinliler vardır ve sayıları, İsrail Yahudilerine ve diğer Araplara oranla daha hızla artmaktadır. Bugün New York ya da Amman gibi yerlerde Filistinli çocuklar doğuyor ve hâlâ kendilerinin Shafa Amr, Kudüs ya da Tiberli (Taberiyeli) olduklarını söylüyorlar.
Eli kalem tutanlar bu davayı yazsın. Hitabeti güçlü olanlar bu davayı konuşsun. Herkes bir şey yapsın; ama sakın sessiz kalmayalım! Çünkü Sessizlik öldürür.