Vasiyetimdir Sevgili Atölyem;
‘Ah’lar Ağacı
1-
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir.
_Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler.
_Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
AH’LAR AĞACI – Didem Madak
Bu şiiri Tuğba Dursun'un enfes sesinden dinlemenizi tavsiye ederim.
YouTube ve Spotify linklerini bırakıyorum.
Spotify: open.spotify.com/episode/1DbK3Py...
YouTube: youtu.be/uuMws4PB01E?si=...
AH’LAR AĞACI
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Gerçeğe benzersiz bir bakış açısından bakmak, deliliğin doruk noktasını oluşturur. Olgular arasındaki ilişkilere kökten farklı bir bakış açısıdır bu. Gerçi, Shakespeare'in dediği gibi, delirmenin bir yöntemi olabilir belki, ama her delinin yöntemi bambaşkadır. Anarşistler bile ortaklaşa kabul ettikleri kara bir bayrağın çevresinde
ÖNSÖZ, 1977
Elinizdeki bu kitap, sevgili hocam Suut Kemal Yetkin'in kılavuzluğunda, Mayıs 1974'te Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde ikinci doktora tezi olarak hazırlanmış bir araştırmanın, kimi değişikliklerle genel niteliğe büründürülmüş biçimidir.
Aradan üç yıl geçti. Yine de çalışmamın yapısında önemli değişiklikler yapmadım. Üç yıl
Ayrıldık işte..
Ellerimiz bomboş artık.
Sofradaki tabak, masanın bir yanı boş
Kurulmuş hayaller boş, şiirlerim zaten başıboş
Virane,
Sensiz...
Deli gibi severken ayrılmak nedir bilir misin?
Bilme..
Sen zaten hiçbir zaman bilmedin ki beni..
İçimdeki seni anlamadın ki..
Ben, senin için dünyaları dize getirirken
Sen, dünyaları başıma yıktın.
Yıktın da gittin...
Gittin işte..
Şimdi yüreğim bir fırtınada kaldı.
İçim yanmıyor diyemem,
Geberiyorum burada..
Özledin mi diye sorma, ölüyorum..
Olur da gelmek istersen, ben hâlâ bıraktığın yerdeyim...
Dedim ya özlemiyor, ölüyorum...
✨🤍
Gaza
"-Ne haldesin, kanlı vatan Filistin?
Bizden hayır yok, toprakta yatan dirilsin!
İnsanlık öldü, hemen salâ verilsin!"
"-Konuşma, konuşuyorsan adam değilsin!"
Ağlamıyorum, sadece gözüm kanıyor.
Islanmak hak, semâdan ölüm yağıyor!
Merhamet niyâz etmek utandırıyor
Ya Râb, nârından önce içim yanıyor!
Bir anda birlik oldu kafir ve
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
Şükrü Erbaş'ı okumaya başladığım her an elimden bırakışım daha zor oluyor.Her dize de her satırda karşılaştığım cümleler sanki uzun zamandır kavuşmayı beklediğim biriyle karsılaşmış gibi heyecan veriyor ve içime işliyor.
Kitap da okumaktan en çok zevk aldığım bölüm; Ömür Hanım'la Güz Konuşmaları oldu.
Kitap içinde beklenmedik bir şekilde doğup büyüdüğüm sahil kasabasının ismine denk gelmek ise benim için büyük bir sürpriz oldu.
Yazımı bana sürpriz olan cümle ile bitirmek istiyorum.
"Gözlerinden iniyor Ayancık'a akşam."
İyi okumalar..
Bütün Şiirleri 2
