Şeyma Subaşının yazdığı kitabı okumadım. Açıkçası almayı da düşünmüyorum ama, burada önemli olan amadan sonra yazdıklarım, insanların daha okumadan bu kadar çok eleştirmelerine de anlam veremiyorum. Hele okumadan eleştirenlerin okuduktan sonra da bunu devam ettirmelerine asla anlam veremeyeceğim. Neden okudun o halde ? Eline kalem kağıt versen bir kaç cümleyi bir araya getiremeyecek insanlar, kitap bastırma öz güvenini sergilemiş birine bu kadar gözü kapalı yorum yapmamalı bence. Duyduğum alıntılardan sonra kitabın okunabilir olduğunu her ne kadar düşünmesem de, bu ülkede yüceltilen ve benim kapağını kaldırdıktan beş dakika sonra atmak istediğim o kadar kitap varken, sırf bir kadını göz önünde bir hayat yaşıyor diye bu denli ağır eleştirmek, yazdığı kitabı yayınlayan bina ile birlikte yakmak istemek sadece içteki kıskançlığın ve şiddetin dışa vurumu. Benim düşüncem bu yönde. Bu tarz durumların arz talep meselesini olduğunu bilip, sırf eleştirmek için alıp okumazsanız yeniden basılmayacaktır. Çünkü Şeyma Subaşı; eleştirdiğimiz, hayran kitlesi sadece çocuklardan oluşan biri değil. Bu kitabı alan, okuyan, basılmasını sağlayan insanlar yetişkin insanlar. Lütfen biraz başka bir pencereden bakalım.