Suların yuvarlaklaştırdığı bir dünyaydı yüzün Gelin perçemlerinde takılı gelincikterin çevrelediği Döndü ışıklar içindeki dünyamızda yüzün Topladı güzellikterin ışığını
İç dünyamızda sahip olduğumuz her şey dış dünyada da karşımıza çıkar; çünkü dış dünyamızın yaptığı tek şey içimizdeki bilinci yansıtmaktır: Sadece bilincimizi hedefe yönlendirdiğimizde hayatta gerçekleşmesini İstediğimiz şeylerle aynı rezonans alanına girebiliriz. İstek duyduğumuz olaylara ulaşmayı amaçlıyorsak düşüncelerimizi, hislerimizi ve İnançlarımızı gözlemlemeye ve kontrol etmeye başlamalıyız , çünkü düşündüğümüz veya hissettiğimiz HER ŞEY bir rezonans alanı yaratır .
Reklam
. . "Bu cesur yeni dünyamızda kaçmak diye bir şey yok. Kendinden bile kaçıp yalnız kalabileceğin, sessiz bir yer yok." . .
Bunun ne olduğuna da ancak sen karar verırsın. kumdaki ayak izleri gibi kalır içimizde. Çoktan mazide kalmış hayatın izleri, İçimizde bu izleri bırakan kişi, çoktan başka yerde yeni izler bırakmakta olduğu halde, içimizde taşımaya devam ederiz biz de bıraktıklarını. Biz de her gün, sürekli böyle izler bırakırız. Fark etmeden kendi içimize bile. Biz onların bilincinde olmasak da onlar bizim düşüncelerimize, hislerimize ve inançlarımıza hükmeder. Bu izleri ruhumuzdan silmek yerine, onları rüyalarımızda, arzularımızda ve bilinçaltındaki isteklerimizde tekrar tekrar yaşarız. Kurduğumuz sahnede diğer oyuncuların senaryomuzu oynamalarına izin veririz. Bize ait olmadığı halde, hiç hoşumuza gitmediği halde, yine de dünyamızda yer veririz bu senaryoya. Bunlar sadece, ayrılmayı beceremediğimiz geçmiş zamanların izleridir.
... dış dünyada olduğundan daha ziyade iç dünyamızda depremlere, yangınlarda, tsunamilere ve kasırgalara dayanıklı bir şahsiyet inşâ etmek mecburiyetindeyiz.
Adam psikoloanalizimi yapti
Kendi iç dünyamızda bulduğumuz birçok şeyin belirtilerini dış şartlarda bulamıyoruz.Daha doğrusu bulmadığımızı kabul ediyoruz.Böylesi bir anlayış insanoğlunu kendi üzerinde kapanmaya, hatta bencilce düşünmeye iter.Düşünce ve inançlarını hiç kimseyle paylaşmayan, kendi tasarılar dünyasında imar ettiği yurduna iltica eden insan bazen çekingen, bazen saldırgan olur, ama her halükarda başka insanları düşman ve aşağı gördüğünden şüphe yoktur
Sayfa 388Kitabı okudu
Reklam
Eskiden öylesine yaşıyordum, karşılaştırma yapacak durumda değildim. Bizim dünyamızda herkesin yaşamı aynıdır. Ama şimdi başkalarının nasıl yaşadığını görüyorum, kendimin daha önce nasıl yaşadığımı hatırlıyorum, içimi acıtıyor bu, ağır geliyor bana.
Sayfa 228 - Can
Başkalarını yargılamaktan arınmanın yolu, kendimizi yargılamaktan arınabilmekten geçer. Kendimizi yargılamak ise iç dünyamızda olanlara yabancı kalmamızın başlıca nedenlerinden biridir.
Ancak şimdi, yaşlanmış biri olarak, böylesi insanların yokluğuyla ne kadar çok şey kaybettiğimizi anladım, çünkü her geçen gün önlenemez bir şekilde monotonlaşmaya başlayan dünyamızda eşsiz olan her şeyin kıymeti daha da artıyor:
Dunyamizda bu sangi eşiginde su an
Reklam
472 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
The Reckoners Serisi inceleme
Yazarın tüm kitaplarını okuyan biri olarak yapıyorum bu incelemeyi. Serinin diğer iki kitabi olan Firefight ve Calamity kitaplarını da okuduktan sonra seri genel düşüncemi paylaşmak istedim. Serinin adı The Reckoners olarak geçiyor. Genelde Brandon Sanderson'nu iki büyük serisiyle tanımış olabilirsiniz. Sisyoylu ve Fırtınaışığı arşivi serileri. İki seri de Cosmer evreninde geçen oldukça detaylı ve üzerine tabiri ricayetse okurken kafa yorulacak seriler. Ama bu seri Cosmerde geçmiyor. Bizim dünyamızda geçen bir seri. Kitap tam Lise yıllarında okunması gereken kitaplardan :) Ama o kadar akıcı ki, elinize aldıktan sonra geri bırakamayacağınız türden bir seri. Tüm seriyi ana karakterimiz olan David Charleston'nun gözünden olayları yaşayarak okuyoruz. Her ne kadar tam lise yıllarında okumalık bir kitap demiş olsamda, yaşınız kaç olursa olsun bu kitap okurken kafanızı dağıtmanızı sağlayacak. Karakter gelişimleri oldukça başarılı. Özellikle hayatım da problemlerin yoğun olduğu bir dönemde odaklanma sorunu yaşamadan beni içine çekebilen bir seriydi. Anlatım dili basit ama etkili. Kim dertleriyle mücadele etmek için yanında Jonathan Phaedrus gibi bir akıl hocası istemez ki. :) Özellikle Fantastik bilim kurgudan hoşlanıyor ama okurken odaklanma problemi yaşıyorsanız bu seriye bir şans vermenizi öneririm.
Steelheart
SteelheartBrandon Sanderson · DEX Kitap · 2014453 okunma
Aceba biz dünyamızda özgürlüğün bitişini izleyen martılar mıydık?
gündoğusu iyice karardı kibrit yanmadı otlara baktılar dalgalanan yay çizen göğe bakan hışırdayan, kekre otlara başaklara baktılar
Sayfa 45 - Ayyıldız Matbaası - Ankara - 1978, SÜRGÜN HIZI
Tarihi insan yazar ama ona hükmedemez... Binlerce yıllık insanlık tarihinden bahsediyoruz. Çoktan toprak olmuş, toprağa karışmış bedenlerden değil, onların tarihe bıraktıkları izlerden bahsediyoruz. Her birimiz kendi küçük dünyamızda bir tarih yazıyoruz aslında. Her birimiz, koskoca bir nehrin birer küçük damlası oluveriyoruz, nehri besliyoruz; tarih denen nehri... Bazılarımız daha fazla akıyor aynı nehre, başkaca bir kanaldan, bir yol bulup sürekli besliyor nehri. Onlar, sıradan hayatlarının çok dışında, büyük görevler, sorumluluklar ya da veballer ile akıyorlar nehre. Onlar bazen akışı de- ğiştiriyor bazen coşkuyu artırıyorlar. Hepimizin elbirliği ile yazdığı tarihe onlar, belki birkaç cüml fazladan ekliyorlar. Bazıları ise sayfalarca kelam konu oluyor. Onlar da tarih yazıyorlar ama onla da tarihe hükmedemiyorlar.
... "Hikaye işte, başka bir şey değil," diye ısrar etti Garion. "Bir sürü sağlam ve aklı başında adam da öyle diyecektir," dedi ihtiyar yıldızlara bakarak, "ancak görüp dokunabilecekleri şeylere inanarak ömürlerini tüketen iyi insanlar. Ama görüp dokunabildiğimiz şeylerin ötesinde bir dünya var ve bu dünya kendi kanunlarına göre yaşıyor. Bu çok sıradan dünyamızda imkansız olan, orada gayet mümkün olabilir ve bazen bu iki dünyanın arasındaki sınır kaybolur; o zaman neyin mümkün neyin imkansız olduğunu kim bilebilir ki?" ...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.