Monolog tarzda yazılmış ve içerisinde çok mesajlar içeren bir felsefik novella diyebiliriz. Tek okumalık değilde dönem dönem tekrar okunabilecek bir eser.. yeri geldiğinde bu benim düşüncelerim ve hissettiklerim deyip benimserken yeri geldiğinde de sizi tokat yemiş bir insanın durumuna düşürebilmektedir. Sade ve akıcı bir dille yazılmış olmasına rağmen duygu ve düşünce geçişleriyle okuyucuyu zorlayabilmektedir.
Yeraltından Notlar, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, "Yeraltı" kısmında, gerçek dünyadan kendini soyutlamış ya da buna zorunlu bırakılmış bir kişinin iç çatışmaları ve hezeyanları anlatılır...İkinci bölüm "Sulusepkene Dair" kısmında ise bu şahsın hayatına ait bazı olayları anlatılmaktadır.
Kesinlikle okunması gereken bir eser....
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,4bin okunma
Bir zamanlar bir kız vardı. Aylarca süren yoğun sohpetlerimiz olmuştu. Her cümlesini merakla dinlerdim. Bilinçaltını görebilmek için 20 yıl koyabilirdim ortaya. Sohpetlerimizin birinde bana bir soru sordu ve ben sorusuna dahi cevap bile veremedim. Sorduğu şey' unutulan düşünceler nereye gider. Bunun üstüne uzun bir süre düşündüm. Sahi nereye gider unuttuğumuz delice tüm düşünceler... Ve şimdi cevaplamak istiyorum. Bilmiyorum kaybederiyorum bütün düşüncelerimi ağlamak istiyorum soyliyemediğim onca kelimelerin arasında kayboluyorum anlatamıyorum, aslında unutmuyorum anlatamıyorum…
Oldukça eski bir dizi, başlığa adını yazdığım... Az önce hangi yıllarda yayınlandığına baktım, 1993-1999 arası diyor... Günü gününe izlediğimi anımsıyorum, demek ki 13 yaşındaymışım dizi yayınlandığında...
Ferhunde Hanımın bir kızı vardı, psikolojisi biraz bozuk. Elinde Bir Gün Tek Başına kitabı... parmaklarının arasına bir de mendil sıkıştırmış, hem okuyor hem ağlıyor, burnunu çeke çeke annesine kitaptan bahsediyor, burnunu silerek evin içinde dolaşıyor... Aşağı yukarı 30 yıl önceki bir dizi sahnesi... Ve az önce okumayı tamamladım kitabı...
Gözlerim dolarak, küfürler ederek, midem bulanarak, merakla heyecanla... bir dolu duygu düşünceyle okudum.
Ayrıntılı bir inceleme/analiz beni aşar... Onca kitap okudum ama çok uzun zamandır, beni, bu kadar dolu dolu şaşırtan, meraklandıran, üzen, öfkelendiren, düşündürten, bana hayal kurdurtan ve hayal yıktırtan bir kitap okumamıştım.
Aklıma hep aynı soru gelip durdu, acaba 45 yaşında değil de daha gençken okusaydım neler hissedecektim
Kendime not, ölmez sağ kalırsan 60 yaşındayken de oku lütfen
Kanatlarına yağmur'un tatlılaştırdığı, mis gibi kokan pırıl pırıl aydınlık havada çırparken, birden özgür olma hissi sarmış tüm bedenini ve sonsuzluğun çekiciliği işlemiş içine.