Bir Şov
"Gözündeki perdeyi kaldıracak cesaretin yoksa muhteşem bir şov izleyemezsin."
"Muhattabından habersiz hissedilen her duygu, sahibinin kalbinde kocaman bir yük.."🥀
Reklam
“Hep böyleydi, bir şey en gerektiği anda olmazdı.”
" Kendimizi toplamamız gerek, Bay Bovary. Geçer!.. "
bende değişmek istemezdim ama kırgınlık insanı değiştirir.
140 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Yeraltı -Sulusepkene Dair
Monolog tarzda yazılmış ve içerisinde çok mesajlar içeren bir felsefik novella diyebiliriz. Tek okumalık değilde dönem dönem tekrar okunabilecek bir eser.. yeri geldiğinde bu benim düşüncelerim ve hissettiklerim deyip benimserken yeri geldiğinde de sizi tokat yemiş bir insanın durumuna düşürebilmektedir. Sade ve akıcı bir dille yazılmış olmasına rağmen duygu ve düşünce geçişleriyle okuyucuyu zorlayabilmektedir. Yeraltından Notlar, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, "Yeraltı" kısmında, gerçek dünyadan kendini soyutlamış ya da buna zorunlu bırakılmış bir kişinin iç çatışmaları ve hezeyanları anlatılır...İkinci bölüm "Sulusepkene Dair" kısmında ise bu şahsın hayatına ait bazı olayları anlatılmaktadır. Kesinlikle okunması gereken bir eser....
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,4bin okunma
Reklam
Daha çok kendine döner insan ☆
İnsanın bilgisi arttıkça cahile tahammülü azalır. Görgüsü arttıkça kabalığa sabrı tükenir. Vicdanı nispetinde haksızlıktan rahatsız olur. Bilgili, vicdanlı, geniş ufuklu ve nezaket sahibi insanlar vasat ortamlarda nefes alamazlar.
Bir zamanlar bir kız vardı. Aylarca süren yoğun sohpetlerimiz olmuştu. Her cümlesini merakla dinlerdim. Bilinçaltını görebilmek için 20 yıl koyabilirdim ortaya. Sohpetlerimizin birinde bana bir soru sordu ve ben sorusuna dahi cevap bile veremedim. Sorduğu şey' unutulan düşünceler nereye gider. Bunun üstüne uzun bir süre düşündüm. Sahi nereye gider unuttuğumuz delice tüm düşünceler... Ve şimdi cevaplamak istiyorum. Bilmiyorum kaybederiyorum bütün düşüncelerimi ağlamak istiyorum soyliyemediğim onca kelimelerin arasında kayboluyorum anlatamıyorum, aslında unutmuyorum anlatamıyorum…
752 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
105 günde okudu
Ferhunde Hanım ve Kızları
Oldukça eski bir dizi, başlığa adını yazdığım... Az önce hangi yıllarda yayınlandığına baktım, 1993-1999 arası diyor... Günü gününe izlediğimi anımsıyorum, demek ki 13 yaşındaymışım dizi yayınlandığında... Ferhunde Hanımın bir kızı vardı, psikolojisi biraz bozuk. Elinde Bir Gün Tek Başına kitabı... parmaklarının arasına bir de mendil sıkıştırmış, hem okuyor hem ağlıyor, burnunu çeke çeke annesine kitaptan bahsediyor, burnunu silerek evin içinde dolaşıyor... Aşağı yukarı 30 yıl önceki bir dizi sahnesi... Ve az önce okumayı tamamladım kitabı... Gözlerim dolarak, küfürler ederek, midem bulanarak, merakla heyecanla... bir dolu duygu düşünceyle okudum. Ayrıntılı bir inceleme/analiz beni aşar... Onca kitap okudum ama çok uzun zamandır, beni, bu kadar dolu dolu şaşırtan, meraklandıran, üzen, öfkelendiren, düşündürten, bana hayal kurdurtan ve hayal yıktırtan bir kitap okumamıştım. Aklıma hep aynı soru gelip durdu, acaba 45 yaşında değil de daha gençken okusaydım neler hissedecektim Kendime not, ölmez sağ kalırsan 60 yaşındayken de oku lütfen
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
Reklam
Kanatlarına yağmur'un tatlılaştırdığı, mis gibi kokan pırıl pırıl aydınlık havada çırparken, birden özgür olma hissi sarmış tüm bedenini ve sonsuzluğun çekiciliği işlemiş içine.
İnsanın babasının ağlaması bambaşka bir duygu. Annelerin ağlamasına alışığız ama baba ağlayınca dünya duruyor sanki.
bitirmeli ne varsa, başlamalı yeniden..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.