kendini ne kadar özlemiş olduğunu düşünüp öylece, arkadan insanlar akarken, yollar geçerken arkandan, içinde çekirdeğin burularak, bir gün, söylüyorum sana, kendine geri dönmekten başka çaren kalmadığını göreceksin.
biri diğerinin yatakta kalan kokusuna sarılır, öteki berikinin çamaşırlarına yüzünü bastırır. gün içinde aklına gelir biri diğerinin, ötekinin sesini duymak için bahaneler yaratır.
*
Pek kederli bir sözcüktür " umut ". Çünkü bütün sözcüklerden daha hızlı çağırır umutsuzluğu. Hele " Umut var mı" diye? diye sormuşsa aramızdan biri, bilin ki çoktan düşmüştür omuzlar.
“Bilakis, ömür çok uzun. Hiç de öyle göz açıp kapayıncaya kadar değil. Fakat tek bir şartı var. Kaderini, gönlünü ferah tutarak seveceksin. Ancak sahiplenilmemiş hayatlar kısadır. Yaşamayı istediğin bir ömürde hep yeterince vakit vardır. Yanlış hikaye yoktur. Siz, kaderiniz ne zahmetli olursa olsun hariçte kalmamaya bakın. Ömür o vakit kısalır işte.”