Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esin Elif

“Sevgi, koşullu değildir,” demişti Ruth. “Birini memnun edeceksin diye her seferinde başarısız olduğun halde sürekli çemberden atlamaya çabalamanın sevgiyle bir ilgisi yoktur. Birinden korkuyorsan, onu sevemezsin Mariana. Kulak vermesi zor; biliyorum. Bu bir nevi körlüktür - ama uyanıp bunu net bir şekilde görmezsen tüm ömrün boyunca varlığını koruyacak, kendinin yanı sıra başkalarını da nasıl gördüğünü etkileyecektir.”
Sayfa 247
Reklam
Andrew sadece şaka yapıyordu ama hiçbir kadın bir başka kadınla kendi aleyhine kıyaslanmak istemezdi. Andrew bunu bilmiyorsa tam bir aptaldı. Gerçi erkeklerin çoğu aptaldı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Senin için insan­ları kesip biçebilecekmiş gibi duruyor. Tam Keanu-mantik seviyesinde.” Kâğıdı Meg’e geri verirken güldüm. “Birincisi, Keanu-man­tik diye bir kelime yok. İkincisi, Keanu’nun romantizmi uyarı işaretleriyle dolu değildir ve insanları kesip biçmez.” “John Wick’te yapıyor ya.” “Evet. Bir köpek için. Ben buna romantizm demezdim, Lark.”
Sayfa 252
"Sen benden daha cesursun.” “Hayır, Sloane,” dedi benden ayrılırken sessizce kıkırda­yarak. “Ben sadece daha pervasızım ve kendimi koruma gü­düm seninkinden daha az. Ben de korkuyorum."
Sayfa 243
Reklam
“Senin için öldürürüm ve öldürdüm de. Aynısını tekrar yaparım, hem de her gün. Senin için içimi dışıma çıkarırım. Senin için ölürüm. Senden yalnızca hoşlanmıyorum, Sloane ve sen de bunu biliyorsun.”
Sayfa 242
“Adil olmak gerekirse gözlerini oydun...” “Söktüm, Rowan. Gözlerini söktüm.” “Gözlerini söktün. Ama ne bileyim, Karakuş... sanki sol göz çukuru biraz oyulmuş gibi görünüyor.” Sloane kaşlarını çatarak Thorsten’a doğru eğildi, ben dudak­larımı ısırarak sırıtmama engel olmaya çalışırken o da boş göz çukurlarım inceliyordu. “Onun solu mu, benim solum mu?” “Onun solu.” “Siktir git, hiç de oyulmuş gibi görünmüyor,” dedi. Omzu­nun üzerinden bakıp da gözlerimdeki eğlence pırıltısını fark ettiğinde şüphe dolu ifadesi kaş çatmaya dönüştü. “Adi.”
Sayfa 132
“Sanat bazen kötü hatıraları yüzeye çıkarıyor. Eskiden yağlıboya yapmayı severdim. Saatlerce resim yapardım. Heykel üzerine de dene­meler yapmaya başlamıştım. Ama... bir şeyler değişti. Eskiz temel gibidir. Her şey yanıp kül olduğunda geriye o kaldı ve hâlâ keyif aldığım bir tek o var. Eh, bir de ağlarım var tabii, onlar da bana sanat gibi geliyor.”
Sayfa 107
"Kafanın içinde dönüp duran tüm bu endişeler konusunda haklısın. Belki de hepsi doğru­dur. Belki de bunun bir önemi olmamalı çünkü herkes mah­veder. Hepimiz zaman zaman birbirimizi yüzüstü bırakırız. Ama bazen en iyi şeyler alevlerin arasından doğar.”
Sayfa 88
"Geçmişte benim de başıma bir iki kere gelmiş olabilir.” “Yani bir cesetle kafese kilitlendin ve küçük bir kiler dolusu arpa şehriye sana doğru mu süründü?” Rowan başını aşağı eğip etrafımıza baktı ve kaşlarını çattı. “Hayır. Öyle oldu diyemem.” "Ben de öyle düşünmüştüm," diye mırıldandım bitkin bir iç çekişle.
Reklam
"Bak. Diyelim ki peşinde olduğun adam benim. Diyelim ki son derece hastayım ve çok tehlikeliyim. Tüm bunları senden saklamam tamamen mümkün. Belki uzun bir süre veya terapi ortamında değil - ama dünyaya yüzeysel düzeyde sahte bir benlik sunmak çok kolay. Günbegün gördüğümüz insanlara bile.”
Sayfa 242
3.855 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.