Önceden akıllı bir insandım. Türkiyenin eğitim sistemi altında aldığım eğitimden dolayı aptallaştım. Şimdiyse kitap okuyarak şuur sahibi, düşünerek deli olmaya çalışıyorum.
-Ben bir OTOMATİK PORTAKAL mıyım yoksa? dedirten sistem...
"Dünyadaki eğitim sistemleri insanların yetenekleri ve farklılıklarını bulup geliştirmeye yönelikken, Türkiye'deki eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir. aynı sıralarda oturur yeteneklimiz, yeteneksizimiz, dehamız,aptalımız... Aynı eğitimi alırız, ezberler de ezberleriz... Sonra bir çıkarız tornadan; hayata aynı şekilde bakan, farklılıkları ve yetenekleri yok edilmiş, ana haber bültenlerinde aynı haberi yedi defa tekrar ederek söyleyen haber spikerleri gibi birbirini tekrarlayan, gazetelerin verdiği üçüncü sayfa cinayet haberleri kadar birbirine benzeyen insanlar oluruz." 
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır 
Ahmet Şerif İzgören
Eğitim (!) sistemimizin farklılıklarımızı yok etmesi tıpkı fabrikadan çıkan ürünlerin birbirlerinin aynısı olmasının istenmesi, farklı olanların ise bozuk, yanlış, faydasız olduğu gerekçesiyle bir köşeye atılıp dışlanılması gibiydi. Hayallerimizin, yeteneklerimizin, yönelimlerimizin tamamen göz ardı edildiği bir sistemin deney faresiyiz adeta. Bize yıllarca ezberletmeye çalıştıkları, bize faydadan ziyade sırf sınavda çıkacağı için öğretmeye çalıştıkları zorunlu dersler ile başarılı olup olmadığımıza, iki gün içerisinde uyguladıkları (sadece adı değişen) sınavla karar veriyorlar senelerdir.
Umarım sınavların öğrendiklerimizi ölçmediğini, müfredata uymanın bizi sadece istedikleri "fabrika ürünü" öğrenci modeline uydurmaya çalıştığını, ve bize farklı bakış açısı sunmayan, aynı pencereden hayata bakmamızı dayatan bir sistemin içinde olduğumuzun farkına varabiliriz.
Bunu sağlayan edebiyat hocama çokça teşekkür ederim... 
Ercan Yılmaz
GÜNAYDIN .Nereye bu Gidiş?
Yarışmacı önce seyirciye soruyor. Seyircinin yüzde 49'u yanlış cevap veriyor. Yarışmacı sonra telefon jokeri kullanıyor. Bütün bunlar, adı üzerinde ÇinSeddi'nin nerede olduğu sorusuna cevap verebilmek için yapılıyor. Türkiye'de nasıl bir eğitim sistemi var?
Ne kadar acıdır ki ataları at üstünde Ötüken den Anadolu'ya gelen bir milletin evladı Türk korkusundan yapılan çinseddi nin nerede olduğunu bilmiyor gel de bu insanlara Doğu Türkistanı çin zulmünü anlat...
“Tarih boyunca, halkların, başka toplumlardaki totaliter düzenleri eleştirdikleri, buna rağmen, kendi ülkelerindeki ırkçı, şovenist ve totaliter sistemleri destekledikleri çok görülmüştür. Barışı koruyan hep bizim silahlarımız, tehdit eden ise başkalarınınkidir. Medya,eğitim sistemi ve yayılan cehalet.. insanların kendi toplumlarını yanlışta olsa var güçleri ile korumaya itmiştir, kendi ülkesinin yapmış olduğu hiçbir kötülüğü kabul edememek fakat iyilikleri ile övünüp yalnızca düşmanlar edinmek, belkide en utanılacak durumlardan biridir iki yüzlülüktür.
Güya okul sistemi ilk keşfedildiğinde, buna hayran kalınmış.
"Yeni gelen insanları istediğimizin parçası yapabileceğiz."
Peygamberimizin 3'lü bir sistemle eğitim verdiğini görürüz.
1) Meseleleri basitten zor'a doğru anlatırdı.
2) Ön bilgiyle başlayıp, gayeye öyle yürürdü.
3) Önce muhatapların algılayacağı şeylerden örnek verir, sonra yavaş yavaş seviyeyi artırırdı.
Labirent sistemi
"Az bilgiyle çok çalışmak, çok bilgiyle az çalışmaktan iyidir" (atasöz)
Bana öyle geliyor ki, modern dünya tersini yapıyor ve inandırmaya çalışıyor.
Aile, dini terbiye verirken çocuğa daimi suçluluk duygusu aşılıyor; eğitim sistemi de daimi rekabet hırsı. Sonuç mu? İçindeki suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışırken savrulan, daima üzerine basarak yükseleceği bir rakip arayan hasarlı benlik, hasarlı gençlik, hasarlı toplum.