Bir hayatım daha olsa, korkmadan dokunmak için yaşardım onu. Bir keklik beslerdim ellerimle, varsın uçsun sonunda. Bir çiçek büyütürdüm, varsın solsun sonunda. Bir omuz ısıtırdım, varsın gitsin sonunda. Dokunurdum. Ben eriyene dek, o eriyene dek, biz hiçleşip karışıncaya dek bu derin boşluğa, dokunurdum. Ama yok bir hayatım daha. Bir hayat daha
Bir takım şeyler kırılır, bazen kırılanlar onarılır, fakat çoğu durumda fark edersin ki kırılan ne olursa olsun hayat o kaybı telafi etmek için yeniden şekillenir
Yaşlı kadroların çoğu, anılarını kaleme aldıklarında Kültür devrimi için, kan ve gözyaşının bol bol aktığı bir dönemdi diye yazarlar, Kültür devrimi sırasındaki Çin'i, Hitlerin toplama kamplarından daha ürkütücü ve dünyadaki cehennem olarak tasvir ederler.
Herkese merhabalar diyorum ve çoğu kişinin o ilk cümlesi ile herkesi büyülediği o eseri incelemeye başlıyorum.
Öncelikle şunu belirteyim eseri hiçbir şekilde beğenmedim. Detaylarla boğulmuş gereksiz konulara sayfalarca bahsedilmiştir. Doğru düzgün gelişen bir olay örgüsü asla yok o kadar monoton ilerliyor ki başli başına heyacan yaratacak 3