Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yetimim, beni göğsüne yasla...
“Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın. Bu kadar.”
"Karasevda demek, siyah bir mühür demektir. Sevdaya düşenlerin kalbinde mutlaka o mühür vardır. "
Sayfa 57
Reklam
Tarkovski ‘nin lafıdır ya; “Biri bir kitap yazar , onu bin kişi okur, bin ayrı kitap yazılır aslında.”
Sayfa 50
‘Sırtımda ‘seneye de giyer’ ceketim, iç cebinde babamın mendili, kravatımı sene sonuna kadar çözülmemek üzere dayıma bağlatmış, yanan fırınlara bakarak okula gidiyordum.’
Ne diyelim? Afiyet olsun...
Ne kadar da küçükmüşüz meğer. Sığamadık yer yüzü sofrasına.Kibir denizinde boğulmuşuz da haberimiz yok.değirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş. Fırınlarımız da kararmış, aynı kalplerimiz gibi. Artık burnumuza sıcak ekmek kokusu yerine kan kokusu var...
Sayfa 68
Başlangıç
Hayatımız,“bir yumağın sürekli sarılmasıdır.”
Reklam
‘Kelimelerin ruhu vardır. Kelimeler, sadece harflerin bir araya gelmesiyle oluşan anlamın dışında bir şeydir. ‘Çiçek’ sadece çiçek değildir mesela. Ya da ‘mektup’. Yalnızca bir zarfın içindeki kağıt mıdır, mektup?’
Hayatımız, “bir yumağın sürekli sarılmasıdır”. Yaşadığımız her şey, ardımıza takılıp gelmekte ve doğal olarak da birikmektedir.
Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. İstesek de istemesek de...
İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddette isteyebiliyorsa “insanım” diyebiliyor.
Sayfa 72 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Neşet ' in (Ertaş) ;
söylediği türküler ahiri ömrümün en güzel sesleridir.
Böyle olmayabilirdi demenin hiçbir anlamı yok biliyorum. Ama böyle oldu.
Sürgün, bir insan ile doğup büyüdüğü yer arasında açılmış olan bir gediktir. Bu gedik sanki onun benliğinde açılmıştır. Bu yüzden, sürgündeki insanın içindeki kederin üstesinden gelmesi mümkün değildir.
Sayfa 65 - Edward Said, Kuş Ruhu, Metis yay.Kitabı okudu
Bildiğin gibiyim işte Ötesi söylence...
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.