doğanın bir parçasıdır insan, ama kopmuştur, dönemez artık ona; cennetten kovulmuştur bir kez doğayla insanın bir olduğu ilk durumdan çıkmıştır.
Payel yayınları
Mantığa aykırı görünse de yalnız kalabilme becerisi, sevme becerisinin koşuludur. Erich Fromm
Reklam
Selam olsun kapılıp gidenlere:D
Sevmek bir eylemdir, edilgen bir duygu değil. Bir şeyin "içinde olmaktır", bir şeye "kapılmak" değil. En genel biçimiyle sevmenin etken yapısı, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tarımlanabilir.
Sevmek, zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.
Olgun sevgi kişinin kendi bütünlüğünü,bireyselliğini koruyarak gerçekleştirdiği birliktir.
Sevgi olmadan insanlık bir gün için bile var olamaz
Reklam
Makineleşen insanı düşündürmek ne kadar kolay?
Doğumdan ölüme, pazartesiden pazartesiye, sabahtan akşama tüm faaliyetler düzenlenmiş, bir örnek hale getirilmiştir. Böylesi bir düzenin ağına düşen kişi insan olduğunu, tek bir birey olduğunu nasıl hatırlar? Düş kırıklığıyla, üzüntüyle, sevgi özlemi, hiçlik ve ayrı olma korkusuyla doluyken yaşama şansına bir kez sahip olduğunu nasıl aklına getirebilir?
Kim bir yaşam kurtarırsa tüm dünyayı kurtarmış olur,kim bir yaşamı yok ederse dünyayı yok etmiş olur.
İnsanlar sevmenin kolay olduğunu, fakat sevecek -ya da sevilecek- doğru nesneyi bulmanın güç olduğunu düşünür.
Oysa anlayan hem sever, hem her şeye karşı duyarlı olur, hem de görür…
Reklam
Bütün meyvelerin çileklerle aynı anda olgunlaştığını sanan kişi, üzümleri hiç tanımıyor demektir.
Oto-analiz
Sevip sadık kaldığımızı sandığımızda aslında bağımlı olduğumuzun farkına varmamızı, iyi niyetli ve yardımsever olduğumuzu sandığımızda kendini beğenmişliğimizin (narsisizm) farkına varmayı, başkaları için sadece onların iyiliği için bir şeyler yaptığımızı sandığımızda sadizmimizin farkına varmayı, cezayı talep eden şeyin adalet duygumuz olduğunu sandığımızda yıkıcılığımızı keşfetmeyi, kendimizi sağduyulu ve “gerçekçi” gördüğümüzde korkaklığımızın farkına varmayı, fevkalade mütevazi davrandığımıza inandığımızda kibrimizin farkına varmayı, hiç kimseyi incitmeme niyetiyle hareket ettiğimizi düşünürken aslında özgürlükten korktuğumuzun farkına varmayı, kaba olmak istemediğimizi sanırken samimiyetsiz olduğumuzun farkına varmayı, bilhassa tarafsız olduğumuza inanırken aslında hain olduğumuzu keşfetmeyi gerektirir.
Aslında çoğu hastalık herhangi bir müdahaleye gerek duymadan kendi kendini tedavi eder. Zihinsel açıdan iyi olmak için de aynı şeyin geçerli olduğu son zamanlarda yeniden fark edildi; oysa bu, eskinin daha az teknik ve daha az müdahaleci çağında gayet iyi biliniyordu.
Kendine tamamen yabancılaşmamış, duyguları körelmemiş, haysiyet duygusunu kaybetmemiş, henüz satılık olmayan, hâlâ başkalarının acısını içinde duyan, sahip olma tarzında yaşam modunu henüz büsbütün benimsememiş duyarlı bir kişi, yani kısaca, şeyleşmeyip insan olarak kalmış bir kişi günümüz toplumunda kendini ister istemez yalnız, güçsüz ve izole durumda hissedecektir.
“Günümüzde insan çok şeye sahiptir. Fakat, bir anlama sahip değildir.” -Erich Fromm
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.