Gönül sırdır.
Kimine uzak, kimine yakın bir saraydır gönül.
Kimi içinde kalır, kimi dışında.
Kimi de bir gönülden habersiz yaşar gider,
Yaşamak denirse buna.
Kimi sultan olur, yerleşir en güzel yerine taht gibi,
Kiminin de başına çöker girer girmez enkaz gibi.
Sen benim kalbimde muhkimsin, istediğin yere git.
Benden başka gittiğin her yer gurbet,
Ben daimi ev sahibi.
Mozart, (...) hicvedilebilir ya da parodisi yapılabilir ama onu ev kıyafetiyle hayal edemeyiz, oysa Beethoven'ı lekeli süveteri ve torbalanmış pantolonuyla gözümüzün önüne getirebiliriz.
''Şaşaalı ev eşyasının tarihi, bir açgözlülük ve görgüsüzlük tarihi olarak da okunabilir; ancak aslında duygusal travmalarla dolu bir tarih olduğunu söylemek daha açıklayıcı olur.''
-Gümüşü olan mutlu olabilir,
Arpası olan mutlu olabilir,
Hiç bir şeyi olmayan rahat uyur
-Mal, konacak yer bulamayan uçan kuşlara benzer. "Malına güvenme."
-Kalpteki düşmanlık getirmez, dildir düşman eden.
-Bulduğunu söyleme, kaybettiğini söyle.
-El ele adamın evi yapılır,
Mide mideye adamın evi yıkılır
-Çiftleşmeden gebe kalınmaz,
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk.
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabanî uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak
Bir yandan
Elə ki, külək uyudu
səsli-küylü küçələrdə,
elə ki, hava soyudu-
demək, yoxsan bu şəhərdə.
Elə ki, yuxum qarışdı,
sevincə qorxum qarışdı,
qəlbim dərdlə ki, barışdı-
demək, yoxsan bu şəhərdə,
Evində işığın sönük,
yox, olmazsan üzüdönük!
Ən uzağı, bircə günlük-
demək, yoxsan bu şəhərdə,
Göydə ulduz doğulmursa,
canım evə yığılmırsa,
telefonum dağılmırsa-
demək, yoxsan bu şəhərdə.
Deyək: "Aydı, batıb, gedib",
Deyək: "Vaxtı çatıb, gedib",
Soruşsalar: "Atıb, gedib"?!
Deyək: "Yoxdu bu şəhərdə..."
"Hepimizin ruhumuzda en az bir katil, birkaç hırsız, bir sürü yalancı, iftiracı ve sayısız can, mal, ırz düşmanı var. Bunları hapseduyoruz. Yoksa kim adam öldürmez, çalmaz, iftira atmaz, ev bark yıkamaz?"
Işıklı vitrinlere bakıyor gencecik çocuklar
Gencecik çocuklar bir ev kuracaklar
Dünya kolay, sevgi sonsuz, gençlik güzel...
Bakıyor ışıklı vitrinlere iki süzgün ihtiyar
İki mum, iki dal, iki hüzün eğrisi
Akıp gitmiş bir masal ırmağında rüzgârlı yıllar.