Birçok kişinin de kabul edebileceği gibi Freud'a göre de en yoğun haz duygularını yaşatan ruhsal tutum sevgidir. Ama Freud sevgiyi de cinsel sevgi olarak sınırlandırp maddi haz kategorisinde değerlendirmektedir.> Freud'un bu değerlendirmesi onun materyalist felsefeye sıkıca bağlı olduğunu gösteren kanıtlardan biridir. Freud materyalist arka planı dolayısıyla psikanalizde görünmeyen süreçleri mekanik bir sebep olan cinselliğe bağladığı gibi mutluluk arayışında karşılaşılan ruhsal tutum olan sevgiyi de cinselliğe bağlamaktadır.' Freud'a göre acıyı önlemenin bir tekniği de libido kaydırmalarıdır. Bu şekilde içgüdülerin hedefleri dış dünya tarafından engellenmeyecekleri bir alana aktarılır. Freud bu duruma içgüdülerin yüceltilmesi demektedir. Bu yüceltme sonucunda insan ruhsal ve entelektüel çabadan kaynaklanan bir hazza ulaşır.> Sanat ve din gibi fenomenlerden elde edilen bu haz ise genellenemeyecek düzeyde ve az kişiye mahsus olduğu için acıyı dindirmek için ideal bir yöntem olarak sunulamaz. Ayrı zamanda bu hazların etkisi çok küçük düzeylidir ve gerçek bir acıyı alt edecek kadar güven vermezler.> Aslında Freud manevi hazlara da ihtimal verdiğini ama bunun çok az kişinin bir kazanımı olduğunu belirtmektedir.
Gizli Dönem (6 Yaştan Ergenliğe )
Freud bireylerin 5-6 yaşlarında ergenliğe kadar olan süreçte herhangi bir psikoseksüel aktivitenin bulunmadığını öne sürmüştür. Bu durum çoğunlukla ebeveynler tarafından bastırılan cinsel aktiviteler ya da çocuğun kendisini keşfetmesinin engellemesinin sonucu olarak görülmektedir.
Sayfa 48 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Oral Dönem (0-1 Yaş)
Freud'a göre bireyin doğumdan sonraki ilk haz bölgesi ağız ve çevresidir. Bebekler bu hazzı emme eylemi ile elde etmektedir. Henüz 5-6 aylık bir bebeği belirli süre gözlemlediğinizde eline geçen her şeyi ağızına götürüdüğünü anlaşılacaktır.
Sayfa 43 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Kişiliğin Gelişimi ve Kişilik Tipleri
Freud'a göre, birey doğumdan itibaren farklı dönemlerde, o dönemin ortaya çıkarttığı farklı gerilimler yaşar ve ancak bu gerilimleri çözerek bir sonraki gelişimsel sürece geçebilir. Bu gerilimlere sebep olan gücü "libido" olarak tanımlayan Freud, libidonun cinsel enerjiden güç aldığını iddia etmektedir.
Sayfa 43 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Kişiliğin Gelişimi ve Kişilik Tipleri
Freud'a göre, doğumdan itibaren başlayarak ergenlik dönemine kadar olan yaşantıları bireyin kişiliğini şekillendirmektedir ve bu sebeple oldukça önemlidir.
Sayfa 43 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Freud
"Bir ara insanları anladığımı sandım. Sonra sandığımı anladım."
Reklam
Anksiyete ve Savunma Mekanizmaları
Freud, psikanalitik yaklaşım kapsamında "gerçeklik anksiyetesi" " nevrotik anksiyete" ve "ahlak anksiyetesi" olmak üzere üç farkl anksiyete türünden bahsetmektedir. Gerçeklik (realist) anksiyetesi, dış dünyada var olan samut tehlikelere karşı hissedilen aksiyete olarak görülmektedir ve bu hali ile tanımlaması en kolay anksiyete türüdür. Diğer bir deyişle gerçeklik anksiyetesi, somut bir gereğe karşı verilen tepkileri açıklamaktadır. Nevrotik anksiyete ise bireyin kontrol edilemeyen dürtüsel korkularını açıklamaktadır. Yalnızca bireyin zihninde gerçekleşen olayların sonucudur ve Freud bu anksiyetenin kaynağı "id" olarak görmektedir. Son aksiyete türü olan ahlak (törel) anksiyetesi ise vicdan kavramı ile açıklanmaktadır. Birey olması gereken kişi olamadığı için suçlu hissetmekte ve bu durum ahlak anksiyetesine yol açmaktadır.
Sayfa 39 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
“Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun.” der Gorki… İzahını Sartre yapar: “Uyursan gece biter, uyumazsan sen.” Son noktayı Freud koyar: “Çok uyumak kaçmaktır, uyuyamamak ise yakalanmak.”
Ego; yaşamın ilerleyen yıllarında bireyin her istediğini yerine getiremeyeceğini anlaması ve kendisini keşfetmesi ile olumaya başlamaktadır. Freud'un metaforlaştırdığı şekli ile ego, vahşi bir atın üstündeki binici gibidir.
Sayfa 37 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Sigmund Freud, "Bir insanı kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin." diyor ve ekliyor: "Sevildiğinden emin olunca insanlar nasıl da cüretkâr oluyor."
Reklam
cinsel aşk
Cinselliğin yadsınmaması, İslam dünyasında neden bir Freud çıkmadığını ya da psikanalizmin, ya da her sapkınlığın cinselliğe bağlandığı bir ruhbilim anlayışının neden gelişmediğini de açıklamaktadır.
ruhun yaşayanları kıskanıp sevdiklerine özlem duyduğuna inanıldığından, yakınlarına kavuşmak için onları hasta edip öldürmeye çalışması anlaşılır bir durumdur...
İnsan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir. Yaratılış planının, insanın mutlu olması gibi bir maksadı yoktur. Kişi, yaşamın anlamını veya değerini sorguladığı an, hastadır. —Sigmund Freud, Psikanaliz Üzerine
yasaklar bazı durumlarda anlamlıdır, sakınma ve feragat amaçlıdır, bazı durumlarda ise tamamen anlaşılmazdır,
babayı yiyen oğul (Baba Hayvanı)
.... Ne var ki oğullar arasında babanın yerini almak için başlayan mücadele uzlaşmayla sonuçlanmıştır. Uygarlık yolundaki bu ilk adım, içgüdüden ilk vazgeçiş, karşılıklı yükümlülüklerin kabülü yolundaki ilk adımdı ve ahlakın, adaletin nüvesini oluşturacaktı. Birey babasının konumunu ele geçirme ve annesine, kız kardeşlerine sahip olma ülküsünden vazgeçti. Böylece ensest tabusu ve dış evlilik kuralı ortaya çıktı. Babanın ortadan kaldırılmasıyla boşalan yeri kadınlar doldurdu ve böylece anaerkil bir dönem başladı. Bu dönemde Attis, Adonis ve Tammuz gibi bitkilerin ruhu olan ve aynı zamanda ana tanrıçaların sevgisinden yararlanan ve babalarına meydan okuyarak anneleriyle ensest suçu işleyen genç tanrılar ortaya çıktı. Bu tanrılar, bir suçluluk duygusunun ifadesi olarak kısa ömürlülerdi veya hadımlardı ya da hayvan biçimli bir babanın öfkesiyle cezalandırılmışlardı. Adonis Afrodit'in kutsal hayvanı olan vahşi bir yabandomuzu tarafından öldürülmüştü. Kibele'nin sevgilisi Attis iğdiş edilerek ölmüştü. Boğayı öldürürken betimlenen Mitras , babasını kurban eden ve böylece kardeşlerini suç ortaklığının yükünden kurtaran bir oğuldu. İsa da kendini kurban ederek kardeşlerini ilk günahtan kurtarmıştı. Orfeusçu kökene sahip ilk günah öğretisinin Yunan felsefesindeki uzantıları, insana, genç Dionysos-Zagreus'u öldürüp parçalara ayıran Titanların soyundan geldiğini söylüyordu. Bu suçun temelinde, Freud'a göre ilahi veya insani bir otoriteye karşı isyan yatar.
Sayfa 279
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.