“Heathcliff, bir itişte adamı kanların ortasına çökerttikten sonra, önüne bir havlu fırlattı. Ama öbürü kanları sileceği yerde, ellerini çenesinin altında birleştirip duaya başladı. Öyle acayip şeyler söylüyordu ki, beni bir gülmedir aldı. Zaten öyle bir haldeydim ki, hiçbir şey beni korkutamazdı; daha doğrusu, darağacı dibinde bile soğukkanlılığını kaybetmeyen suçlular vardır ya, işte ben de onlar gibi bir umursamazlık içindeydim.