Bi yara var ki derinde
Onu duymalı, duymalı
Sürgün oldum evimde
Sebebi sormalı, sormalı
Dertler oldu derya
Hani candan can gider ya
Usanıyor gençliğim feryat figan
Ağlar olduk
Halimiz eyvah
Sarıldım oy, kimim var, canım diye
Ben ağlarım, zehir olur, balım diye
Yanıldılar, sen öte, ben bu yanım diye
Zaman zaman elim gider, hani benim sazım diye
Ben ağlarım, bu niye benim yazım diye
Okuduğum ilk politik roman diyebilirim.Tarih ve siyaset seven arkadaşların severek okuyacağını düşünüyorum.Türlü entrikalar,karmaşa,aşk ve bazı yerlerde gizem ve heyacan romanı bize zevkle okutuyor.Anlayarak yavaş okunması gereken bir kitap bence.Tavsiye ederim.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın..
Şu boğaz harbi nedir var mı ki dünyada eşi
En keşif orduların yükleniyor dördü beşi
Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor..
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi
Bomba Şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin
Kafa göz gövde bacak kol çene parmak
Boşanır sırtlara vadilere sağanak sağanak
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of! Gençliğim eyvah..
"Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah..."
Kastamonu AbdurrahmanPaşa Lisesi 1916-1920 yılları arasında cepheye gidenler nedeniyle hiç mezun vermedi.
.
.
.
Kastamonulu analar, Çanakkale Türküsü'nü yaktılar...
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı, kimimiz evli, off, gençliğim eyvah!
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
youtu.be/v0F6pHVc97U?si=...
gençliğim eyvah,
Yine uzun süre elimde süründürüp asıl okumasını hava karardıktan sonra, iki-üç saat başında oturarak yaptığım bir okuma oldu. Yalan olmasın aralarda atladığım paragraflar da oldu baya çünkü okurken aşırı sıkıldım. Normalde bu okumanın bir saat falan sonra yani 23.00 sularında bitmesi gerekiyordu. Tarık Buğra'nın üslubunu pek sevmediğimden böyle oldu.
Hepsi bir yana gerçekten gençliğim eyvah. yaklaşık iki saat sonra bu dünyada geçirdiğim on yedinci seneye gireceğim.
gözlerim yorgun, ergenimsi bir durgunluk var üstümde.
ruhum daralıyor belki de.
ölüme bir yıl daha yaklaşmış olmak...
Kim bilir?
her neyse.
Kafam dağınık biraz. Ruhum kadar en az...
Kitap aşırı sıkıcıydı ama yakalayabilirseniz aşırı salt mükemmel cümleler vardı. Şu senaryo 120 sayfada yazılsa 10/10 bir kitap olurmuş heralde. Alıntılar paylaştım kastettiğim cümlelere örnek olarak. Bakabilirsiniz isterseniz.
İyi geceler, mutlu yıllar.
Aslını, astarını ve gerçek sebeplerini doğru dürüst anlayamadığı gururunun en tiksindiği şeydi pişmanlık. İnsanlık kendisiyle çelişmesinin, hatta, düpedüz kendini inkarın en küçültücüsü sayardı pişmanlığı.