Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ama, hele bir sormak gerek, acaba pek düşünmeyen mi aptal, yoksa çok fazla düşünen mi?
Reklam
Kendimizi, yaşama sevincimizi alıp götürecek, ruhumuzu karartıp içindeki aydınlığı alacak, bedenimizle kafamızı çatışmaya sürükleyecek her şeyden korumalıyız.
Sayfa 94 - Ayrıntı yayıneviKitabı okudu
Tanrı'yı gücendirmeden şunu rahatça söyleyebilirim:Bizler, adaların çocukları yıldızlara, ateşe taparken, Papalagi' nin şimdi ki halinden daha kötü değildik. Çünkü, kötü olmamızın ,karanlıkta olamamazın sebebi ışığı tanımıyor olamamızdı. Oysa Papalagi, ışığı tanımasına rağmen, karanlıkta ve kötülük içimde yaşıyor.
Kadın da erkek gibi gövdesini örten kılıflar ve örtüler sarar üstüne. Derisi yara ve ip izleriyle doludur. Memeleri, onları sanki cendereye almış gibi sıkan bir kılıf yüzünden sönükleşmiş ve artık süt veremez hale gelmiştir.
Şimdi ben bu durduğum yerden misyoner kilisesinin ardındaki mango ağacını görüyorsam, bu yalnızca ben onu gördüğüm için ruh değildir. Ama eğer ben onun misyoner kilisesinden büyük olduğunu ayrımsayabiliyorsam işte o ruhtur. Demek ki salt görmek yetmiyor, bilmek de lazım..
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
Göğü Delen Adam (Papalagi) İncelemesi
Dünyanın geri kalanıyla ilk defa iletişim kuran bir Avustralya yerlisinin ilk defa gördüğü modern dünyaya anlam vermeye çalışmasını, karşılıklı iki medeniyetin birbirlerine karşı izlenimlerini konu alan incelikli bir kitap. "Göğü Delen Adam" ismi yerliler tarafından uzaktan gemilerle gelen Avrupalılara ithafen üretilmiş bir kelime. Gemilerin adaya gelirken yarattığı görüntüyü yerliler bu şekilde yorumlamışlar. Kesinlikle tekrar okumalıyım.
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,9bin okunma
“Bize ışığı getireceğinize inandırmıştınız,” demişti son kez birlikte olduğumuzda, “ oysa sizin niyetiniz bizi de kendi karanlığınıza çekmekti!”
Gövde, kol ve bacaklar ettir. Ancak boyundan yukarısı gerçek insandır.
Çünkü beyaz adamın gerçek tanrısı, kendisinin “ para” adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kağıttan başka bir şey değildir.
Reklam
Herkes kendi zayıflıklarını bildiği için kimse bir diğerine güvenmez.
Eğer insan çok fazla “şey”e gereksinim duyuyorsa, bu büyük bir yoksulluğun göstergesidir. Çünkü bu, o insanın, Büyük Ruh’un “şeyleri” açısından yoksul olduğunun kanıtıdır.
Adalı kardeşlerim, uyanık ve aydınlık zihinli olmalıyız. Çünkü Papalagi'nin tatlı bir muz gibi görünen sözleri aslında içimizdeki sevinci ve ışığı yok etmeye çalışan gizli bir mızraktan başka bir şey değildir. Büyük Ruh'un "şey"lerinden başka çok az "şey"e ihtiyacımız olduğunu unutmamalıyız. Büyük Ruh kendi "şey"lerini görebilmemiz için bize göz verdi. Üstelik bunların hepsini görmeye bir insan ömrü bile yetmez.
Yani bütün mucizelerin, gizli de olsa, kusursuz olmayan bir yanı vardır. Koruyucuya ve çalıştırıcıya gereksinim duymayan tek bir makine bile yoktur. Hepsinin içinde bir bela saklıdır. Çalışırken, her şeyin içinde var olan, ellerimizle yarattığımız sevgiyi indirir midesine. Bir makinenin yonttuğu kanoyu, balyozu ne yapayım ben? Makine, yaptığı iş üzerinde konuşamayan, gülümsemeyen; bitirdikten sonra yaptığın işe, onlar da sevinsinler diye annene ve babana götüremeyeceğin soğuk, kansız bir nesneden başka nedir ki?
Sayfa 70 - AyrıntıKitabı okudu
Sanıyorum ki, çok sıkı tuttukları için zaman, ıslak elden kayan yılan gibi akıp gidiyor ellerinden.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.