Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

127 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sürprizbozan içerebilir. Elias Canetti, bu kitabında çoğu insanın düşünmekten ve bahsetmekten bile korktuğu bir gerçekliği ele alıyor: Ölüm… Kitap, babasının ölümünün tasviri ile başlıyor. Elias, ölümün soğuk yüzüyle karşılaştığında 7 yaşındadır. Babası ise öldüğünde 31 yaşında bile değildir. Uzun yıllar böyle genç, sapasağlam bir insanın birdenbire neden öldüğünü düşünür. İleriki yıllarda kendince bir sebep bulur ve bu sebebe tutunur. Fakat annesinin anlattığı gerçeğin çok daha farklı olduğunu söyler. Bu ikilemde gidip gelir. Yine de bir gerçek vardır, o da ölüm ve her ölüm erken ölümdür. Yazar, 1942’den 1993 yılına kadar ölüm üzerine düşücelerini aforizmalar şeklinde biz okuyucularına iletir. Kendi derlemelerinden ve kısa notlarından oluşmaktadır kitap. “Ölüme karşı olan nefretim sonsuza kadar onun bilincinde olmayı gerekli kılıyor, böyle nasıl yaşayabileceğime şaşırıyorum. (s.26)”, "Hayatın en büyük çabası ölüme alışmamaktır. (s.46)”,“Ölmek zorunda olduğuma hala inanamıyorum, ama bunu biliyorum. (s.96)…” Ölüm üzerine düşüncelerinden, ölümden nefret ettiğini, ona direndiğini ama sonunda ölümün de kaçınılmaz olduğunun bilincinde olduğunu anlarız. Bu bilinçliliğe rağmen insanlık olarak onunla savaşılması gerektiğine inanır, teslimiyeti asla kabul etmez. Şu satırlarla bunu açıkça ifade eder aslında. “İnsana ölümü sanki başından beri insanın içinde varmış gibi yakıştıran filozoflar. Onu ancak sonunda görmeyi kaldıramıyorlar, onu başlangıca kadar geriye götürerek uzatmayı daha çok istiyorlar, onu bütün hayatın en mahrem yoldaşı olarak belirliyorlar ve böylece ölüm bu sulandırılmışlıkta ve tanıdıklıkta katlanır oluyor. Akılları almıyor ki ölüme böylece hak ettiğinden daha çok güç ermiş oluyorlar. Sana şöyle diyorlar: ‘Ölmenle bir şey olmaz.Sen zaten hep ölmüşsün.’ Adi ve korkak bir hileyle suç işlediklerini savunabilecek olanların gücünü felç ediyorlar. Savaşmaya değecek tek savaşı engelliyorlar. Teslimiyeti bilgelik diye gösteriyorlar. Herkesi kendilerinin korkaklığına katılmaya inandırıyorlar.” Aynı zamanda, Heidegger’in “ölüme doğru varlık” anlayışına da şiddetle karşı çıkar. Sonsözde Thomas Macho’nun Elias Canetti’nin ölümlülük eleştirisi üzerine değerlendirmelerine yer verildiğini görüyoruz. Bu, yazarın ölüm hakkındaki düşüncelerini daha iyi anlamamıza olanak veriyor. Thomas Macho şöyle der son sözde: “Canetti’nin argümanına göre, biz ölüme doğru koşmayız, fakat ölüm bize doğru gelir ve itilmelidir.” Ölüm üzerine yazılacak çok şey var ve aynı zamanda hiç bir şey yok. O zaman yazarın 1985’te aldığı bir notla kapanışı yapalım: “Eğer günün birinde olacaksa-demek ki olacak- kesinlikle olacaksa, o zaman elimde sarı kurşun kalemle ölüme karşı yazdığım tehditkar bir sözcüğün başında ölmek isterim.”
Ölüm Üzerine
Ölüm ÜzerineElias Canetti · Payel Yayınları · 200783 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.