Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba dostlar Hikmet Hükümenoğlu'nun yazım tarzını çok seviyorum. Anlattıkları bildik, karakterler tanıdık ve öyle gerçek ki ben de hikâyenin içindeymişim gibi hissediyorum. Körburun, Aşka İnanmayanlar İçin Aşk Öyküleri, 47 Numaralı Kamara kitaplarını çok severek okumuştum. Diğer kitapları da sırada bekliyor. Bu kitap 1995 yılından başlıyor. O sırada lise son sınıfta olan, mezuniyetine 130 gün kalan Ömer bize kendi hikâyesini anlatıyor. Gün sayıyor çünkü asıl hayatın liseden sonra başlayacağına inanıyor. Zamanda geri dönüşlerle Ömer'in ailesiyle ilişkilerini, arkadaşlarını, aşklarını, meslek seçimini, yani tüm hayatını öğreniyoruz. O kadar kendiyle meşgul ki en yakınındakileri bile gerçekten tanımıyor Ömer. Kendiyle ve öfkesiyle meşgul. Hayatı kendi filtreleriyle algılıyor, hatıraları bile... Fazla ipucu vermeyeyim. Ama bu kadar sevilmesine, ilgi görmesine rağmen dönüştüğü kişiyi sevmedim. O kadar objektif biz gözle anlatılmış ki karaktere acımadım da. Ama anlatılan kardeşlik ilişkisini çok sevdim, ablasının ve erkek kardeşinin, tüm odunluğuna rağmen Ömer'den vazgeçmemesinden çok etkilendim. Kan bağına inanmam, şahit olduğum kardeşlik ilişkilerine bakınca olmasa da olur derim. Yine de bu ilişki içimi ısıttı. Başlarda anlatılan lise hayatı, aile hayatı, filmler, konular çok tanıdıktı, güzel bir nostalji yaşattı bana. Asıl hikâyenin arka planında ülkemizin siyasi ve toplumsal durumlarından bahsediliyor, okunacak (birçoğunu okuduğum) kitap isimleri veriliyor. Ömer'in en sevdiğim tarafı kitap kurdu olması ve kitaplarına çok değer vermesi. Tam anlayamadığım, bağlantı kuramadığım bir iki nokta olsa da çok sürükleyici, çok güzel bir romandı. Tavsiyemdir. Sevgiyle kalın
Atmaca
AtmacaHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 2020357 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.