Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

325 syf.
9/10 puan verdi
İnsanın aradığı cevap nerededir? Kimdedir? Aranılan tüm cevaplar soruyu sorandadır aslında. Ama insanlar soruların cevabını hep başka kapılarda arar. Soruyu soran cevabın kendi içinde olduğunu bilse cevap hayatına daha hâkim olmaz mı? Zira başkasına sorulan sorunun cevabı, yine başkasına anlatılan bilgi kadarıyla sınırlı olduğundandır ki, bu da cevabın genişlik alanını daraltır. Neden soruyla başladım? Soru, yaşamın temel gâyesidir. Soru varsa ilerleme, soru varsa düşünme vardır? Mesela "Aşk nedir?" sorusu... Felsefe, psikoloji, mantık, din, edebiyat, bilim... Her alan bu sorunun peşinde. Peki gerçekten de aşk nedir? Dön ve sor kalbine aşk nedir? Aynalar Koridorunda Aşk, soruları itibariyle insan hayatına psikolojik bir bakış sunuyor. Tahliller yapıyor, aslında hepimiz kendimiz için tahliller buluyoruz kitapta. Çünkü bahsedilen sorunlar, sorulan sorular sadece kitapta adı geçenlerin değil, toplumun soruları, sorunları. Örnek veriyorum: "İnsanların sevmek gibi bir dertleri yoktu, sadece sevilmek istiyorlardı (81. sf)." Bu bir şahsın sorunu mıdır, toplumun sorunu mu? Bunca acımasızca kadın cinayetlerinin aslî sebebi bu değil mi? Kitaptaki kahramanların isimleri renklerden oluşuyor. Renkler bir anlamdır. Renklerin kişilik üzerindeki etkileri vardır. Sayıların ya da harflerin de böyle özel anlamlar içerdiğine inanılır. Kitap ana teması itibariyle öz değerden bahsediyor. Bu ne demektir? Ben kavramı -içinde kibir barındırmadan- yaratıcının muhatap kılıp yaratması itibariyle biriciktir, özeldir. Varlık olarak ben kavramı başka varlıklara ihtiyaç duymadan da değerlidir. Diğer varlıklarla (insanlar, diğer canlılar ya da eşya) insan değeri katmerlenir, ancak insanın değeri bunlarla beraber vardır anlayışı doğru değildir. "İnsanın en değerli varlığı kendisiydi (5. sf)." İnsan kendi öz varlığını sevdiği müddetçe etrafına, eşyaya karşı daha sevgi dolu, daha merhametli yaklaşır. "Değerli olduğunu hissedemeyen biri gerçekten sevemez, daima sevilmek ister. (81. sf)" Değer yargısının farkında olmayan insan dış dünyaya muhtaçtır. İhtiyaç duymak ile muhtaç olmak arasında ince bir çizgi vardır. Değerine değer katmak için bir insana ya da şeye ihtiyaç duyabilir insan. Okuyan birinin kitaba ihtiyaç duyması gibi. "Birinin beni anlamasına öyle çok ihtiyacım var ki. (55. sf)" Bu da yazarın ihtiyaca verdiği örnek. Ezcümle; bu eser, özü itibariyle bizi bize anlatmakta. Öğüt vermek yerine hikâye etmiş söylenecekleri yazar. Farkında mısınız? Hayatımız, hayatın farkına varmadan bitiyor. Bize her fırsatta bunu fark ettiriyor ve biz bunu görmezden geliyoruz, çokça ömrümüz varmış gibi! Özümüze ne zaman ulaşacağız? Ne vakit değerimizin farkına varıp tarlalarımızdan pişmanlık biçmeyi sonlandıracağız?
Aynalar Koridorunda Aşk
Aynalar Koridorunda AşkMustafa Ulusoy · Kapı Yayınları · 20193,471 okunma
··
2 artı 1'leme
·
2.865 görüntüleme
M. okurunun profil resmi
Sanırım kitap sonunda insan kaybettiği kendini buluyor;asıl soruyu sahibine yöneltiyor ,elini tutacak bir el arıyor belki kitap boyunca ama sanki sonunda o elin diğer elimiz olduğunu fark ediyor... Kitabı okumadan sayenizde fikir edindin hocam teşekkürler 👌uygulamanın en sevdiğim yanı bu incelemeleri okuyup kitap listemi yapıyorum bu kitabı da ekleyeyim :)
Sayfalardan Esintiler okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, doğru tespitler, keyifli okumalar :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.