Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

425 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
52 günde okudu
Kitabın 544 sayfa olan ciltli baskısını okudum. Baskı, cilt ve sayfa kalitesi orta düzey altıydı. Bu baskısını beğenmedim ve kalitesiz buldum. Yeni baskısının farklı yayinevine geçmesi yerinde bir karar olmuş. Genel olarak kitabin içeriğini de beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Yazar, kitapta kurtuluş savaşı yıllarında Kolancizade Talip Ali odağında Isparta ve yakın çevresindeki milli mücadele çaba ve olaylarına yer vermiş. Okudukça kitaptaki bu baş karakterin hayali bir karakter olduğunu ve o yıllarda yaşanmış gerçek olayların içine yedirildiğini anlıyoruz. Söyleyebileceğim ilk eleştiri milli mücadele döneminde tartışma konusu olan ve hala üzerinde tartışmalar yapılan önemli bazı olayların (Demirci Mehmet Efe'nin Denizli Katliamı, Çerkez Ethem Olayı vb.) detaylarının tarihsel gerçeklikten uzak, hayali, yanlı ve yazarın kişisel yorumuyla kurgulanmış olduğudur. Özetle, kitaptaki olaylar milli mücadele yıllarında yaşanmıştır ancak gerçekte kitapta anlatıldığı gibi değildir. Ben şansım adına daha derin bir araştırma ve çabayla derlenmesini ve o şekilde sunulmasını isterdim. İkinci eleştirim kitaptaki yan karakterlerin isimlerinin seçiminde yazarın yanlış yaptığını düşünmemdir. Gökçen Efe gibi milli mücadele yıllarında farklı cephede savaşmış ve şehit olmuş birini bu kitaptaki karakterle birleştirmekte güçlükler yaşadım. Yine benzer şekilde 1870'li-80'li yıllarda yaşamış ve Çakırcalı Mehmet Efe'nin başzeybeği Hacı Mustafa tarafından öldürülmüş Kamalı Zeybeği kitaptaki karakter ile eşleştiremedim. Kısacası yazar romanını büyük çoğunlukla hayali kurguladığı gibi bu isimleri de bu şekilde kullanmasaydı bence daha yerinde bir tercih olurdu. Üçüncü eleştirim kitabın son bölümlerine doğru yer verilen Amerikalı araştırmacı karakteri üzerine olacak. Bence böyle bir kitapta hiç yer almaması gereken bir karakter. Öyle bir karakter ki Millet Meclisi'nin aldığı kararlardan Türklerden önce haberi olan ve nasıl daha iyi ulus ve millet olunması gerektiğini öğütleyen bir karakter. O dönemde böyle insanlar var olabilir ama bunun kitabın sonuna doğru Amerika Türkiye'nin kurtuluşunda ve gelişiminde rol oynuyor havasında vermek son derece yanlış bir tutum. Şayet biz Amerika'nın bir şekilde Dünya'nın her yerinde yer aldığı ve işleri manipüle ettiği Hollywood yapımı bir film izlemiyorsak. Dördüncü ve son eleştirim ise romanın üslubu ile ilgidir. İlk olarak kurulan uzun cümleler beni yordu. Betimlemeler fazlaca yapılmış ve hikaye boyunca çokça yer verilmiş. Asıl olması gereken savaşa, baskına veya pusuya dair olaylar çok yüzeysel geçilmiş; bu olaylar daha detaylı anlatılabilirdi. Ayrıca roman boyunca olaylar tarihsel bir çizgide verilmemiş. Bu olayların tarihsel çizgiyi takip etmiyor oluşu ve sürekli olarak geçmiş yaşantıları hatırlatıp mevcut çizgide geçmişi anlatması bence kitabın akışını bozmuş. Tarihsel kitaplarda olduğu gibi baştan sona tarihte yaşandığı sıra ile kurgulanabilirdi. Kitap tarihi bir roman değil. Yazarında böyle bir iddiası yok. Kitap gerçek olayları anlatan tarihi bir roman şeklinde kurgulanmalı mıydı yoksa bu şekil ile kalmalı mı sorusu okuyucuların deneyimi ve algılarıyla sürekli olarak irdelenecek ve cevaplanacaktır. Yazarın emeğine sağlık. Milli mücadele okuru olarak bu esere puanım 6.
Bu Topraklarda Güller Kırmızı Açar Paşam
Bu Topraklarda Güller Kırmızı Açar PaşamHasan Basri Bilgin · Popüler Yayınları · 200690 okunma
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.