Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
ÖFKE VE ŞİDDET HER ZAMAN CEZASINI BULUR.
Herkese merhaba. Öncelikle bu incelemeyi yazıp yazmama konusunda biraz kararsız kaldığımı itiraf etmeliyim. Nedenine gelecek olursam, birincisi yeterince felsefî ve siyasî bilgimin olmamasıdır. Hiçbir şekilde iddialı olamam bu konuda. Sadece şahsî düşüncemi ifade etmekle yetinebilirim. Onda da çok aşırıya kaçmamaya çalışırım; çünkü yeterince alıntı paylaştığımı düşünüyorum. Hatta gereğinden fazla olabilir, elimde olamadan:) İncelememe geçiyorum çok uzatmadan. İzm'ler serisine ne zamandır başlamak istiyordum ama fırsatım olmuyordu. Bunlardan ilk olarak faşizme başlamak istedim. Faşizmle ilgili az buçuk bilgim vardı yanlış veya doğru. Yanlış olanı faşizmin Almanya'da Hitler tarafından doğduğuydu. Ama İtalya'da doğduğunu ve bunun sırasıyla Almanya ve Portekiz'de de devam ettiğini ve İspanya'da son bulduğunu öğrendim. Faşizmin ilk düşünürünün Alman iktidar Adolf Hitler olmadığını, İtalyan iktidar Benito Mussolini olduğunu öğrendim. Resmî düşünürünün de; yani eğitim, kültür ve siyaset aracılığı ile halka empoze etmeye çalışanın da Giovanni Gentile olduğunu öğrendim. Faşizme yönelik pek çok yaklaşımla tanıştım. Bonapartist yaklaşım, Marksist, Psikolojik, Totaliteryanist, Parkularist, vb. yaklaşımlar. Bu yaklaşımların her biri, faşizmin iyi bir yönetim şekli olmadığını anlatan nitelikte. Farkları var ama ortak yanları daha çok bence. Faşizmin doğup büyüme evresinde, uygulandığı her bir ülkede farklı farklı uygulamalarla halka empoze edilmiş. Yönetici farklılığından dolayı. Bazıları bunu yaparken kan dökerek (Almanya ve İtalya gibi), bazıları da kan dökmeden, hiçbir olaya karışmadan yapmış bunu (Portekiz gibi). Kitle ruhu oluşumunda her bir liderin metodu farklı. Ama benim özellikle de dikkatimi Portekiz lideri Başbakan Antonio de Oliveira Salazar'ın metodu çekti. Kitabın içindeki bölümü olduğu gibi aktarıyorum. "Salazar, kitleleri uyutma aracı olarak türdeşleri gibi; faşizmin üç F'sini en iyi şekilde kullandı. "Faso-Fatıma-futbol" diye açıkladığı bu üç F; Salazar'a ülkesini oldukça uzun süre yönetmeye fazlasıyla hizmet etmiştir. Kitleler, bizdeki arabeski andıran kaderci-dinsel içeriğe sahip bir kültür ve müzik türü olan Fado ile âdeta uyuşturulmuştur. Diğer ülke örneklerinden farklı olarak Fatıma, bir dinsel simge olup Aydınlanma Çağı'nın mirası olan komünizme karşı ideolojisel bir şekilde dinin kullanılmasının göstergesidir. Futbol ise insanların coşkusunu, dikkat ve heyecanını yakalamak ve onları bir aksiyon karşısında 'taraftar' yapmak faşist lider için bulunmaz bir kitle eğitimidir. Ayrıca, düşünsel hiçbir üretimin bulunmaması da futbolu, kitleleri uyutma aracı olmak bakımından eşsiz kılmaktadır." Hepsinde de 'kitleleri uyutma' yazılı. Çünkü kendileri de biliyor ki bu yöntemler ancak uyutulunca uygulanabilecek yöntemler. Okudukça farklılık değil de benzerlik görmem benim ayıbım mı onu da bilemedim? Neyse.. Faşizmin dünyamızdan tamamen silinmesi dileğiyle..
Faşizm
FaşizmVolkan Gümüş · Siyah Beyaz Yayınları · 202064 okunma
··
416 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.