Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.27
Gönderi
Spoiler İçerir!
Sene 1910...Halley kuyrukluyıldızının dünyaya çarpacağı ve her şeyi yok edeceği söylentisi dilden dile dolaşıyor.Her kafadan farklı çıkan hurafeler, batıl inanışlar, bilimsel hiçbir dayanağı olmayan dedikodular...Edebiyatımızın muzip çocuğu, cahillik ve batıl inanışların korkulu rüyası Hüseyin Rahmi durur mu yazmış o güzel eserini ve karşımızda “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç”.
Kitap iki dayanak noktasından ilerliyor:
Bir tarafta kuyrukluyıldız korkusuyla kendinden geçmiş halkın ordan burdan duydukları sözleri bire bin katarak anlatmalarıyla bizi hem güldüren hem düşündüren konuşmaları, bir taraftan da kitabın adından anlaşıldığı gibi ilginç bir izdivaç meselesi.
İlk kısımda karnınıza ağrılar girerek güleceğiniz ama bir yandan da halkın cahilliğine üzüleceğiniz satırlar okuyorsunuz.Kuyrukluyıldızın kuyruğunun zehirli olduğunu söylen mi istersiniz, sadece Batı diyarlarına çarpacağını düşünen mi istersiniz, evini helal parayla aldığı için içeri
girip kapısını kapatınca korunacağını düşünen mi istersiniz..Hüseyin Rahmi buradaki konuşmaları o kadar güzel yansıtmış ki mükemmel bir toplum gözlemcisi olduğu hemen anlaşılıyor.Yazarın buradaki amacı; toplumumuzun bilimsellikten, eğitimden, bilgiden yoksunluğunu; cahilliğini ve hurafelere olan meylini, batıl inanışlarını eleştirmektir.
Kitabın ikinci kısmında ise karşımıza zıt bir karakter olarak İrfan Galip çıkıyor.İrfan Galip, o dönem gençlerinin içinde bulunduğu cehalete karşın kendini geliştirmiş, bilimsel konularda bilgili, son derece donanımlı bir gençtir.İrfan Galip; kendisi gibi donanımlı, kültürlü, tek işi boş dedikodu olmayan idealist bir Türk kızı ile evlenmek hayalini kurar.Ancak karşılaştığı her kadın onu hayal kırıklığına uğratır ve bu yüzden iyiden iyiye kadın düşmanı olup çıkar.Çalıştığı gazetede, bu tarz kadınlara düşmanlığını belli eden makaleler yazar.Daha önce o kadar bilimsel makale yazıp bunları yayımlatmayı başaramayan İrfan Galip’in bu makaleleri ilgi görür.Yazar burada İrfan Galip ağzından Türk matbuatını da eleştirir.Nerede sansasyonel ve önemsiz bilgi varsa yayımlanmaya değer görülür ama nerede bilimsel bir yazı varsa boş ve değersiz görülür.Burada hem Türk okuru hem de Türk matbuatını adeta topa tutar.
İrfan Galip’in kadın düşmanlığı o kadar ileri seviyeye varır ki kuyrukluyıldız olayını kullanarak mahalledeki kadınlara konferans vermeye karar verir.Bu konferanslarda kadınları olmayacak şeyler söyleyerek korkutur.Hatta bununla da kalmayıp evde fişekler patlatıp korkunç sesler çıkararak kadınların aklını başından alır.Arada gerçekten bilimsel şeyler anlatsa da bu kısımlarda dinleyen kadınların uyukladığını, dedikodu yaptığını ya da hiçbir şey anlamadıklarını görürüz.Aslında yazar burada toplumda yer etmiş cahil kadın tipini eleştirir.İrfan Galip üzerinden kadınların kendilerini her alanda geliştirmesi gerektiğini, boş hurafelere değil bilime inanmaları lazım geldiğini ifade eder.
Bu konferanslar sırasında İrfan Galip’e bilinmeyen bir kadından mektuplar gelmeye başlar.Bu kadın, anlattığına göre tam İrfan Galip’in istediği niteliklere sahip birisidir.Mektuplarında Halley kuyrukluyıldızı ile ilgili İrfan Galip’ten bilgiler ister.Gökyüzü olaylarına ve astronomiye çok meraklı olduğunu hatta evinin çatısına bir gözlem yeri kurduğunu bile anlatır.İrfan Galip, bu kadına hiç görmeden aşık olur ve onunla evlenmek ister.Kadın bir oyun oynayarak kendini herkese mektup yazan bir aşüfte olarak gösterir.Ancak İrfan Galip hislerinden vazgeçmez ve kuyrukluyıldızın çarpacağı gün evlenmeye karar verirler.Kız birçok klasikleşmiş adeti kendi istediği tarza çevirir ve bu da komşular tarafından ayıplanır.Ancak yine de istedikleri gibi evlenirler ve kız gerçekleri İrfan Galip’e anlatarak kendisini konferanslarından beri tanıdığını ve kendisine eş olarak ancak onun gibi kültürlü birini seçmek istediği için oyun yaptığını açıklar.Yıldız dünyaya çarpmaz ve bizim aşıklar dengi dengini bulup huzura ererler.Hüseyin Rahmi burada sevdiği erkeği kendi seçen, adetleri bile kendine göre değiştirebilen, kültürlü ve donanımlı bir Türk kızı yaratarak aslında toplumdaki tabuları yerle bir ediyor.Hem kadın erkek ilişkileri hem de evlilik kurumu üzerine eleştiriler getiriyor.Kitabın pek çok noktasında bunu görmek mümkün.Örneğin, İrfan Galip abisinin mutsuz evliliğini anlatarak evliliğin vakti gelince görev gibi yapılması gereken bir şey olmadığını, evlenenler arasında bir anlayış ve yaşayış benzerliği bulunması gerektiğini ifade ediyor.
Kitap; sizlere dönemin havasını çok güzel hissedebileceğiz, hem gülüp hem de düşüneceğiniz ve Hüseyin Rahmi’nin kalemine bir kez daha hayran olacağınız çok güzel bir okuma sunacaktır.Hepinize tavsiye ederim.Şimdiden iyi okumalar.
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.