Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

799 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
14 yaşında Röland, İlk aşkı Susan Delgado. Cuthbert ve Alain.
Bana göre serinin en sağlam kitabı olabilir. Mono Blaine macerasından sonra Röland'ın karanlık geçmişi gözler önüne seriliyor. Röland'ın gençlik günlerine gidiliyor. Tabii ilk aşkına da. Röland'ın beraber büyüdüğü iki arkadaşı, Alain ve Cuthbert'le birlikte uzun, keyifli bir yolculuk başlıyor. Henüz 14 yaşında olmalarına rağmen silah kullanma konusunda ustalaşmış bu gençler oldukça sert ve eğitimli. Gözlerindeki öldürme hırsları onları eğiten acımasız, disiplinli öğretmenleri "Cort"dan geliyor. Her türlü tehlikeye karşı kendilerini koruma düzeyine gelmiş kişiler. Babalarının yüzlerini unutmayarak her türlü zevk, sefa, boş işlerden kendilerini uzak tutan bu gençlerin tek bir amacı var. Erdemli bir silahşör olup bu sorumlulukları yerine getirmek. Babaları enselerindeki savaşı öngörüp oğullarını bu tehlikeden uzaklaştırmak amacıyla onlara küçük bir görev veriyor. Gilead'a bağlı sahil kenti olan Hambry'yi denetlemeleri gerek. Bu kent sessiz sakin savaştan uzak bir kent gibi görünse de durum hiç öyle değil. Tabi bu denetlemenin ötesinde Röland'ın iç dünyasını karışıklığa sürükleyecek ve bir nebze ona kendi benliğini unutturacak biri var. O kişi Röland'ın ilk aşkı Susan Delgado. Onunla ormanda karşılaştıkları zaman Susan'ın sarı saçları güneşin altında parlayacak, Röland'ın kalbi daha önce hiç olmadığı kadar hızla çarpacak. Kasabanın içinde tehlike düzeyi yüksek olan insanlar var. Büyücü Rhea, Yağmacı Jonas ve adamları. Bunların silahşörlere olan düşmanlığı daha kasabaya gelmeden başlayacak, silahşörlerle aralarında olacak büyük bir kapışma olacak. Sözde köyün güvenliğini sağlayan Jonas'ın adamları yetkilerini kötüye kullanan bir avuç pisliğin teki. Sheemie adında garson olan küçük bir çocuk yanlışlıkla zorbalardan birinin pahalı ayakkabısına içki döküyor. Zorba çocuğun kafasına silah dayadığı sırada Röland'ın en iyi dostu Cuthbert harekete geçiyor. O andan itibaren aralarındaki amansız mücadelenin fitili ateşlenmiş oluyor. Aşk, intikam, aksiyon, gerilim... Hepsinden bol bol izler göreceğiz. Silahşör'ün çektiği acıları kendi içimizde hissedeceğiz. Daha da önemlisi Silahşörün Susan Delgado'yla olan güçlü bir aşkına tanık olacağız. Birbirlerini bir an önce öldürme hevesiyle yanıp tutuşan bu iki grupta sağ kalan kimler olacak? Kitabın sonunda Stephen King'in belirttiği çok önemli bir durum var. Röland'ın öğretmeni Cort'u yenip Gilead'ın bir mahallesinde eğlenmeye gitme sahnesi 1970 yılında yazıldı. Ertesi sabah Röland'ın babasının gelmesiyle ilgili bölümse 1996'da yazılıyor. Hikayenin geçtiği dünyada iki olay arasında sadece 16 saat var. Oysa hikayeyi anlatanın yaşamında yirmi altı yıl geçti. Bir yanda işsiz güçsüz bir okul çocuğu var. Öbür yandaysa başarılı, popüler bir romancı. Stephen King, "Röland'ın hikayesi benim jüpiterim." diyor. Bu da Kara Kule serisini neden okumanız gerektiği sorusuna önemli bir cevap oluyor. Diğerleri güneş sistemini dolduracak roman ve hikayelerse Kara Kule jüpiterdir. 21.yüzyılın en önemli yazarının en önemli hikayesi.
Büyücü ve Cam Küre
Büyücü ve Cam KüreStephen King · Altın Kitaplar · 20181,000 okunma
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.