Gönderi

359 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
uzun ve öğretici :)) meraklısına!..
Sadece okunulması gereken değil aynı zamanda yaşanılası ve bugünlerde yaşanılan bazı acı gerçeklere de ışık tutan bir kitap olduğunu düşünüyorum. Dipnot olarak ;kafa yorucu isimler dışında kitaba hakim olmakta zorluk çekmiyorsunuz Atsız 'ın kalemine hayranlığım devam etti bu kitapla beraber. Lakin konumuz benim nezdimde kitap ve yazar dışında hem geçmiş hem günümüz konusunu işlemiş olmasıdır. Biraz araştırma ve argümanlar dahilinde bir inceleme yapmak istedim, hem tanıklık etmek hem de bilinçlenmek adına...İlk olarak kitaba dair şahsi fikrimi aktarıp daha sonra edindiğim bilgileri eklemek istiyorum. İlgi duyanlar adına sıkıcı bir inceleme olsun istemem... Ulu Türk milletinin, bozkırlarda nasıl mücadele verdiklerini, tüm zorluklara rağmen nasıl bunlara göğüs gerdiğini, Türk toplumunun İslamiyet öncesi ahlaki yapısını ele alan bir kitap. Kitabın öyle tuhaf bir yapısı var ki, sanki o dönen tüm olaylar, savaşlar hemen yanı başınızda oluyor. Sizde olayın içerisindesiniz ama göreviniz, savaşmak değil, sadece seyirci kalmak gibi bir his veriyor. Tarihimizi oldukça güzel bir şekilde ele alan yazar, Kürşad’ın 40 çeri ile Çin Sarayını nasıl darma duman ettiğini, Çin halkının gözünde ölümünden tam 40 yıl sonra dahi nasıl bir korku bıraktığını gözler önüne apaçık bir şekilde seriyor. Bu sahneyi okurken “Var olsun ırkımız, Çin’e bedel kırkımız.” Diye bağırası geliyor insanın içinden. Adı ve Türk milletini yüceltmesi ile sadece ülkücü kitabı mantığı ile bakılmasının çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Yıllardır bize anlatılan, tarihimizi birde bu kitaptan okumanız tavsiye edilir. Okur kalın... 704 yılına gelindiğinde Çin'de iktidar değişmiş ve Zhou imparatoriçesi Wu Zetian, tahtı Chung Tsung'a devretmişti. Yeni Tang imparatoru, önceki Zhou imparatoriçesine nazaran Göktürklere karşı olumsuz bir tutum içerisine girmişti. Bu ani politika değişikliği Kapgan Kağan'ı kızdırdı. Kapgan Kağan, Çin üzerine sefere çıkmaya karar verdi. Kapgan Kağan'ın komutasındaki Göktürk ordusunda Kül Tigin ve Bilge Şad da bulunuyordu. Göktürk ordusu Çin'de, Ling eyaletinin Ming Şa nahiyesine saldırdı. Burada Göktürk ordusunu, Tang Hanedanı tarafından Göktürkler üzerine gönderilmiş Çaça Sengün komutasındaki 80,000 kişilik Tang ordusu ordusu karşıladı. Kül Tigin Yazıtı'nda, Kül Tigin'in savaştaki rolü şöyle anlatılmaktadır: « Çarpışmalar sırasında Kül Tigin önce Tadık Çor'un boz atına, ardından İşbara Yamtar'ın boz atına, sonra Yiğen Siliğ Bey'in giyimli doru atlarına binerek Çinlilere saldırmış ancak atların hepsi ölmüştü. Kül Tigin'i zırhından ve kaftanından yüzden fazla okla vurmuşlar ancak oklar, Kül Tigin'in yüzüne ve başına dememiştir.» Çaça Sengün yenileceğini anlayınca savaş meydanından kaçtı. Ancak savaş meydanındaki Çinli askerler Göktürklere karşı sonuna kadar direndilerse de ağır bir bozguna uğradılar. Binlerce Çinli asker öldürüldü. Bazı kaynaklarda 30.000 Çinli askerin öldüğü bildirilmiştir. Bilge Kağan da, kendi yazıtında o orduyu orada yok ettiğini söylemiştir. Çinli komutan Çaça Sengün bu yenilgi üzerine yargılandı ancak serbest bırakıldı. Bu savaştan yalnızca Çin kaynakları değil, Türk kaynakları da söz etmiştir. Bir Göktürk yazıtı olan Kül Tigin Yazıtı'nda bu savaştan şöyle söz edilmektedir: « Kül Tigin, 21 yaşında iken Çaça Sengün'e karşı savaştık. » Yine bir diğer Göktürk yazıtı olan Bilge Kağan Yazıtı'nda bu savaştan şöyle söz edilmektedir: « Yirmi iki yaşımda Çinlilere karşı sefer ettim. Çaça Sengün'ün 80.000 kişilik ordusu ile savaştım, ordusunu orada öldürdüm!» Bu büyük zafer üzerine Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ileri harekâtına devam etti. Yüan ve Hui eyaletleri basıldı. Lung-yu Bölgesi yağmalandı ve 10,000'den fazla at ele geçirildi. Savaştan sonra Tang imparatoru Chung Tsung, önceki Zhou imparatoriçesi Wu Zetian döneminde yapılmış olan evlilik antlaşmasını iptal etti ve Kapgan Kağan'ı öldürene prenslik ve 2,000 top ipek vereceğini ilan etti. Savaştan sonra 707 yılının 2. ayının 17. gününde (17 Şubat 707 Perşembe) Tang imparatoru Chung Tsung, Göktürkleri yenilgiye uğratma stratejisini sarayda devlet erkânı içerisinde tartışmaya açtı. İmparatorun danışmanlarından Lu Fu tartışma sırasında şu konuşmayı yaptı: « Devletin hayati meselesinde ve strateji uygulama konusunda yalnızca kahraman kişiler tercih edilmemelidir. Yabancı kökenli olan Çaça Sengün cesur bir generaldir ancak ileri görüşlülüğe ve siyasi yeteneğe sahip değildir. Aslında Çaça Sengün büyük görevlere layık değildi. Son Ming Şa Savaşı'nda Çaça Sengün kaçmıştır ve ülkenin itibarına zarar vermiştir. Bu nedenle devletin, yasasını yerine getirmesi gerekmektedir. Başkomutanın yenilgiye uğramasıyla ordunun safı dağılmış ve silahlar tükenmiştir. Ancak kahraman erler ölünceye kadar savaşmıştır ve onların başarısının kayıt altına alınması gerekmektedir ki cezalandırma ile ödüllendirme açıkça belirlensin. » Ayrıca bu savaş Tang ordusunun uzun süre Göktürklere karşı güç kullanma cesaretini gösterememesi ile sonuçlanmıştır.
Bozkurtların Ölümü
Bozkurtların ÖlümüHüseyin Nihal Atsız · Türkiye Yayınevi · 19463,231 okunma
··
201 görüntüleme
Kürşad okurunun profil resmi
Harika bir inceleme. Umarım okumak isteyenler faydalanacaktır. Emeğinize sağlık🙂
Ayfer okurunun profil resmi
Çok teşekkürler. Umarım dediğiniz gibi olur. 🤗🍀
y okurunun profil resmi
Elinize emeğinize sağlık :)))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.