Acayip derbi akşamından ve pek de iyi olmayan, yorgun geçmiş bir cumartesi gecesinden hepimize mutlu geceler. Hem rakip takımı, hem takımımı gördüğümde kitabın adını onlara da öneriyorum: Masumiyetiniz İçin Savaşın o halde a dostlar. Birbirinin kalbini, gönlünü, sonuç ne olursa olsun parasını alıp keyfine bakan insanlar için kırmayın. En azından benim fikrim bu yönde. Hiçkimse iki yakın arkadaşın dostluğundan değerli olamaz. Yeniden kitaba döndüğümüzde ise Miranda Wood karakteri gözümüze çarpıyor. Hiçbir durumdan haberi olmayan, masum, kendi halinde ve saf karakterli bir kadın ve cinayetle suçlanıyor. Cinayet onun evinde ve onun parmak izlerinin olduğu bir bıçakla işleniyor. Haliyle en büyük şüpheli konumuna düşüyor. Burada 2 farklı tutum göze çarpıyor, yazarımızdan. Öncelikle yazdığı karaktere çok fazla acıyor ve bunu hissettiyor. Hani karakter en baştan beri suçsuzluğu göze çarpan bir kadın ve siz “acaba katil kim” düşüncesiyle okuyorsunuz kitabı. Bağımsız değil de Yönlendirilmiş bir anlatım göze çarpıyor diyebiliriz. Diğeri ise güvenlik güçlerinin başta kullanılıp daha sonra devreden çıkarılmasıyla zalim-mazlum çatışmasına dayanan bir kitabın karşımıza çıkarılması. Polisiye eğer konu ediliyorsa ve kolluk kuvvetleri devreye pek girmiyorsa bence bir tezat var demektir. Ölen kişinin profili ise çok fazla ön plana çıkarılmadığı için, bu kişi unutuluyor ancak yaptığı işler ve Miranda araştırdıkça ortaya çıkan şantaj ve skandallar oldukça ön planda. Bu da benim aklıma ikinci sınıf filmlerin birinci sınıf oyuncusu Dave Bautista’yı getirdi. Sanki bu adamın bir kadın versiyonu varmış da bir Hollywood filmindeymişiz gibiydi. Bu etkiyi yapmak da önemlidir okuyucu için. Olumlu baktığım bir eserdi, keyifli okumalar dilerim efendim..

Masumiyetin İçin SavaşTess Gerritsen · Martı · 20122,298 okunma

·

63 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.