Farklı bir kitap.
İnsanı merak içinde bırakıyor. Yazarın okuduğum 3. Kitabı, özellikle 
Neptün Cinayetleri 'de beni oldukça etkilemişti.
Kitabımıza geri dönecek olursak 1955 yılında başlayan bir sis perdesini aralamaya çalışıyoruz. Hikaye 2 kuşak içerisine oturtulmuş, 1989 ve 2013 yıllarında bu sırrın çözüm çabasına düşüyoruz.
Dili akıcı, sade ve kolay anlaşılır. Burada çevirmenin başarısını da takdir etmek gerekiyor. Kurgu zaman zaman gerçek bir polisiye izlenimi zaman zaman da fantastik şüpheler üzerine düğümlenmiş.
1955 yıllarında Vermont' ta, bahçesindeki kulesiyle farklı havası olan bir otel vardır. İlk kuşak karakterler bu Oteli yani 'Kule Oteli' işleten kendi halinde bir ailedir. Ailemizin fertleri, İngiliz asıllı anne Charlotte -kule onun için inşa edilmiştir- , Kule ve Oteli inşa eden Babaları, ablasına göre dikkat çekici özellikleri olmayan Rose ve Holywood hayalleri olan ablası Sylvie. Bir de babalarının uzaktan kuzeni Fenton amca, onlar amca diyor ama o kadar da yaşlı değil. Aileyi ileride ilginç olaylar beklemektedir ve bazı sırlar yıllarca saklı kalacaktır.
Kitabın kurgusuna 1989' lu yıllarda Rose' un kızı Amy, Amy' nin en yakın arkadaşı Piper, Piper' ın kız kardeşi Morgot dahil oluyorlar. Bir de Amy' ye platonik hisleri olan, bu kız grubu tarafından dışlanan Jason vardır. Gerçi o bu yıllarda çok etkin degil. Hatta kitabın tamamında da fazla etkin olmayacak. 1955' li yıllardaki sırların kokusunu alan Amy ve ekibi kule, otel ve anneanne Charlotte arasında bu sırrı keşfe çıkarlar.
Bir de 2013 senesi. Jason, Morgot ile evlenmiştir, mutlu bir evliliği vardır. Piper Los Angles' te yaşamaktadır. Bir de Amy. O da evlenmiş ve iki çocuk annesidir. Kitabımız, Amy' nin evinde canavarca bir cinayetle başlıyor. Bir gece Amy, kocasını ve oğulunu öldürdükten sonra kendisini de öldürmüştür. Ailede geriye bir tek evin kızı Lou kalır. Gerci katil onuda öldürdüğünü düşünmüştür ama bu konudaki düşüncesi hatalıdır. Daha sonra olaylar gelişir.
Kitap gerçekten ilginç. Son kısımlara kadar 10/10 puanı haketmişti ancak son kısımlarda yazar gizemli atmosferi bozarak final kısmını oldukça basitleştirmiş. Bana kalırsa fantastik boyuta hiç geçmeden, gerçekçi boyutta bir polisiye tadında bitirilebilirdi. Ya da fantastik bir son için, başlarda böyle bir sona daha hassas hazırlık yapılmalıydı. Dediğim gibi kitabın final şekli fazla iyimser. Stephen King - Sarah Jio arası bir eser ortaya çıkmış.
Tabi yine de kitabı beğendim ve tavsiye edebilirim. İyi okumalar...
··
388 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.