Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

550 syf.
9/10 puan verdi
·
46 günde okudu
"Mey gibi her bir haramın sekri olsaydı eğer, Ol zaman ma'lum olurdu; mest kim, hüşyar kim?" (her haram olan şey, içki gibi sarhoşluk verseydi, o zaman kimin sarhoş kimin ayık olduğu anlaşılırdı.) Müslüman! İbadetlerden, ahlaktan ve bir takım gerekliliklerden sorumlu olduğu gibi yiyip içmesinden de sorumludur. Allah bizlere helal lokma yememiz konusunda gayet net çizgiler çizmiştir. Bizlere düşense bu çizgilere riayet edip, günümüzün gıda hilelerine karşı dikkatli olmamızdır. Birçoğumuz nasıl olsa Müslüman bir ülkede yaşıyoruz haramın burada ne işi olur diyerek marketlerde dikkatsiz şekilde alışveriş yapıyor ve bazen farkına varmadan şüpheli gıdalar tüketiyoruz. Unutulmamalıdır ki haram günümüzde yalnızca domuz eti, alkol ve kandan ibaret değil, bunların yanında günümüz gıda sanayisinde bir çok katkı maddesinin eldesinde gıdalar alkol ile işlem görmekte, ayrıca İslami hassasiyeti olmayan ülkelerden alınan katkı maddelerinin büyük bir çoğunluğu bu durumda üretiliyor. Ve daha başka birçok hile karışıyor. Yalnızca bu da değil, evet bizlere eti haram olan hayvanlar kesin bir çizgi ile belirtilmiş ama bu çizgilerden günümüzde en çok göz ardı edileni, Allah'ın adı anılmadan kesilen, yenmesi bizim için aslında helal olabilecekken haram olan hayvanlardır. Bunların yanı sıra ilaç sanayisindeki jelatinlerin üretiminde kullanılan necis hayvanlar da dikkat etmemiz gerekn hususlardan en önemlisi. *** Peki tüm bunların karşısında ne yapmalıyız? Tüketici olarak taleplerimiz hangi yönde ilerlerse üreticiler de onu üretmeye gayret eder. Bu nedenle Müslümanlar olarak daha bilinçli tüketiciler haline gelmemiz şart. Yoksa yediklerine dikkat etmeyen Müslümanlar olarak yaptığımız ibadetlerin özürlü olmasından biz sorumlu olacağız. En doğrusunu Allah bilir. *** Kitaptan bahsedecek olursam, Hristiyanların helal sertifikası olan koscher gibi bizlerin de gözümüz kapalı güvenebileceğimiz bir helal sertifikamız olması için çabalayan insanlar tarafından, gimdes adı altında kurulmuş bir tayyip gıda denetleme kurumundan bahsediliyor. Bunun yanı sıra bizlerin dikkat etmesi gereken gıda katkı maddelerini tek tek anlatıp, tüketime uygunluğunu ve gerekçelerini sunuyor. Malesef ülkemizde bir fabrikaya denetim için görevli geleceği zaman günler öncesinden haber gönderilip, ortamın denetime uygun değilse uygun hale getirilmesi sağlanıp, yalnızca prosedür gereği denetim yapılıp sertifikalar veriliyor. Ancak bahsedilen gimdes bu konuda çok katı ve hassas davranıyor, örneğin birkaç ay boyunca aralıklarla habersiz denetimlere giderek sağlıklı bir denetimi amaçlıyor. *** Velhasıl, teknolojinin artması ile birlikte her şey gibi gıdalarımıza da fesat karıştı, bu nedenle her şeyde olduğu gibi yediklerimizde de titiz davranmalıyız, çünkü insan bana göre yedikleri, okudukları ve yaşadıklarından oluşur. Ve Müslüman bunların her birinde Allah'ın rızasını gözetmelidir.
Yeniden Gıda Raporu
Yeniden Gıda RaporuHüseyin Kami Büyüközer · Gimdes Yayınları · 201127 okunma
··
217 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
K. okurunun profil resmi
Çok doğru noktalara değinen bir inceleme olmuş, teşekkürler. İnsanlar uzun yıllardır fast food tuzağında. Çok yemek yemek, haz odaklı yemek, geceyi gündüze karıştırarak tam anlamıyla tüketici olmak, dolayısıyla talebin artması ve hileli üretim, kâr getirmesi için yapıları bozulan birçok gıda bu çağın gerçeği. Başta karaciğer olmak üzere mide bağırsak sistemini bozan, kalp damarlarını tıkayan, uzun vadede unutkanlığa sebep olan, insanı hantallaştıran, depresif bir ruh haline sokan, bütün hormonal dengenin bozulmasına yok açan birçok sözde gıda maddesi ve katkı maddeleri var. Eğer bir ürünün içinde tatlandırıcı varsa, hani şu aspartam ama anlamayalım diye E962 ya da artık hangisi denk gelirse bu E900 küsurların olduğu maddeler uzak durun! Şekerden kaçanların tercihi olan bu madde, karaciğeri bozuyor. Sırf tatlıymış hissini almak için değer mi? Bir ara Soner Şef denen kişinin beni hayrete düşüren açıklamasıyla Çin Tuzu diğer adıyla Mono Sodyum Glutamat güzellemesi yapıldı, yine vücudu şaşırtarak algıyı bozan bir madde, uzun vadede çok değil 1 sene boyunca sık sık tüketin de bakın ne oluyor? Kötü hücreleri besleyerek kansere kapı açan glikoz şurubu ve bence diğer arkadaşları da fruktoz ve mısır şurubu olan gıdalar, olmayanı zaten bir elin parmakları kadar, asla ama asla eve sokulmaması gereken ürünlerdir. Bunların hepsi bizlerin talebiyle düzelir. Yeter ki marketlerde alımı durduralım. Sağlığı bozan, insanı aşırı yemeye ve haz odaklı beslenmeye iten bu maddelerin olduğu ürünler helal olabilir mi? Alkolden ne farkları var? Sağlığı bozan her şey haramdır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.