SPOİLER İÇEREBİLİR!
Bu şiir bana ilk okuyuşumda
tarihi ve mimari yapı ya da unsurlarımızı daha çok
önemsememizi ve özünü bilmemiz gerektiğini
aksettirdi. Çoğu şair ve eserlerinde olduğu gibi bu şiirde
de Yahya Kemal yaşadığı dönemin içinden duygu ve
davranışları biz okurlara hissettiriyor.
Şairin “ Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor” cümlesi
beni çok etkiledi. Seher vaktiyle beraber karanlığın
aydınlığa yenik düştüğü saatlerde insanların ve ilahi
ruhların kalabalık halde camii içerisinde oluşu güzel bir
kafiye ile bizlere aktarılmış. Şiirde Süleymaniye Camii’
sinin yapısına değindiği gibi konumuna da İstanbul’un
ufkunda kudsi tepe olarak tasvir edişi de beni çok
etkiledi. Şiir içinde camiinin yapımında Osmanlıda ki
gaziler ve başkomutanların da işçilerle beraber görev
aldığı yazılmış. Pek çok önemli insan ya da zât
tarafından büyük bir yardımseverlik ve öz veri ile ortaya
çıkarılan bu yapı düşündükçe mucizevi bir etki bırakıyor
insanda. Özellikle yapıldığı dönem ve o zamanın şartları
neticesinde ortaya çıkarılan bu mimari şaheser beni
resmen büyülüyor.Diğer nice tarihi eserlerde olduğu gibi Süleymaniye
Camiinin de yaşayan ve canlılığını her daim koruyan bir
yapıt olduğunu düşünüyorum. Ve bu duygu beni çok
heyecanlandırıyor. Böyle bir yapıta sadece bir camii
demek çok büyük eksiklik ve bencillik olur. Tarihi
eserlerimizin bizler için; yaşayan en büyük servet
olduğunu düşünüyorum. Ve bu şiirin yalnızca
Süleymaniye Camii özelinde değil yapımından
konumuna, mimarından asrına kadar yoğun bir duygu
geçişini bizlere aktardığını düşünüyorum.