Gönderi

206 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Unutma, mucizenin olduğu yerde mantık yoktur..
Aleksandr Sergeyevic Griboyedov, 1795 yılında Moskova’da dünyaya gelmiş, önemli bir Rus şairi, oyun yazarı ve diplomattır. Dostu ve adaşı Aleksandr Sergeyevic Puşkin ile aynı dönemde yaşamıştır. Kendisi de Puşkin ve diğer ünlü Rus yazar Lermantov gibi ne yazıkki trajik bir şekilde öldürülmüştür. Puşkin ve Lermantov bir düello sonucu öldürülmüşler, Griboyedov ise Tahran’da Rusya’nın İran seferi olarak görev yaptığı sırada bir halk ayaklanmasında öldürülmüştür. Okuduğum pek çok kitapta Griboyedov’a atıfta bulunulması nedeni ile uzun zaman önce okuma planıma aldığım eser aynı zamanda Rusca’dan dilimize çevrilen ilk eser olma özelliği taşıyor (1883 yılı). Bulgakov’un “Usta ve Margarita” kitabında yazarlar derneği olarak adlandırdığı ve önemli olayların geçtiği yerin adı Griboyedov’dur. Puşkin’in yine “Erzurum Yolculuğu” adlı eserinde de yolu Griboyedov’un cenazesi ile karşılaşır. Griboyedov bir soyludur, ilk eğitimini evde alır, ardından hukuk ve filoloji okur, müzik eğitimi alır, Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca bilmektedir, sonradan da Arapça ve Farsça öğrenir. Fransızların Rusya’ya saldırdığı dönemde askere yazılmıştır, yine aynı dönemde tiyatroya yönelmiştir. Daha sonra ordudan ayrılarak kendini tamamen tiyatro ve edebiyata adamıştır. Akıldan Bela güncelliğini asla yitirmeyen ve yitirmeyecek bir evrenselliğe sahiptir. Eserin karakterleri de eserin kendisi gibi evrenseldir. Diğer klasik roman kahramanlarını belki günümüz koşullarında yaşatmakta zorlanabiliriz. Örneğin Lermantov’un Peçorin karakteri ya da Puşkin’in Onegin karakterleri ancak belirli bir dönemi temsil ederler ve günümüzde onlara rastlamakta zorlanabiliriz. Akıldan Bela’nın ana karakteri Çatski ise evrensel ve zamandan bağımsız olarak yaşamaya devam edecektir. Çatski otokrasi ve düzeni eleştirir ve her ne pahasına olursa olsun kendi erdemlerini savunmaya devam eder. Bu nedenle de eser bir Eski – Yeni çatışması olarak düşünülmelidir. Eskiye bağımlılığı, yeniyi reddetmeyi ve yozlaşmış bir yaşamı erdem sayanlar ile aydın, yenilikçi düşüncelerin savunucularının bir çatışması. Bu çatışmanın sonucu olarak da ortaya çıkan aydının yalnızlığı. Eserde Çatski karakterinin deli olduğu iddia edilir ve bunun nedeninin eğitim ve kitaplar olduğu öne sürülür : kitaplar yasaklanmalıdır, okullar kapatılmalıdır ve dine yönelmek gerekmektedir. Tanıdık geliyor mu ? Neredeyse 200 yıl önce çok farklı bir coğrafyada ve oldukça farklı koşullar altında bir toplumsal sistem eleştirisi olarak yazılmış bu eserin bugün yaşadığımız zor günlerde ülkemizde de bu çatışmayı aynı şekilde ve şiddetle takip edebilmek gerçekten oldukça ilginçtir. Akıldan Bela aynı zamanda dönemin Moskova sosyetesine de ciddi bir eleştiri getirmiş, özellikle bu dönemde yaşanan ikiyüzlülüğün, makam ve mevki düşkünlüğünün de eleştirisini yapmıştır. Gogol ve Dostoyevski’nin de pek çok eserinde ortaya koyduğu gibi. Griboyedov eserini kendi başından geçen gerçek bir hikayeden yaratmıştır. Eserinin kahramanı Çatski ile arasında gerek yaşam tarzı gerek düşünce yapısı benzerliği vardır. Griboyedov katıldığı bir sosyete partisinde rastladığı bir Fransızın etrafındaki kalabalığı nasıl etkilediğini görünce dayanamaz ve tepki olarak düşüncelerini söyler. Tüm yenilikçi ve aydın fikirleri onu dinleyen eskinin savunucuları tarafından tepkiyle karşılanır. Balo salonundan birisi de onun deli olduğu iddiasında bulunur. Griboyedov da intikamını almak için bir komedi yazmaya karar verir. İşte Akıldan Bela böyle ortaya çıkmıştır. Her değerli eserin başına gelen değişmez kader Akıldan Bela’yı da es geçmez ve hem yasaklanır hem de sansüre uğrar, bu sebeple de kopyaları elden ele dolaşmaya başlar ve inanılmaz bir üne kavuşur. Özellikle dönemin özgürlükçü ve aydınlanlarının arasında hızla yayılır. Akıldan Bela’nın daha iyi anlaşılması için Rus tarihindeki Dekabristler isyanı hakkında da bilgi sahibi olmak ilginç olabilir. Dekabristler o dönemdeki Çarlığa ve yönetime karşıdırlar, serfliğin kaldırılmasını isterler ve anayasa tasarıları vardır. Bir askeri ihtilaldir ve 1825 tarihinde gerçekleştirilir. Sanırım Ekim devrimine giden sürecin de ilk basamakları demek yanlış olmayacaktır. Ayaklanmanın içindekiler Fransız aydınlanmacılığından etkilenmiştir ve herkes için özgürlük istemişlerdir. Ancak ayaklanma bastırılır. İlk kez kültürlü insanlar otokrasiye karşı silaha sarılmışlardır. Ayaklanmanın başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra yönetim baskıyı arttırır ama artık süreç başlamıştır ve taşlar yerinden oynamıştır. Dönemin ünlü yazarları da bu olayları yazmaya başlamıştır. Onlardan birisi de Griboyedov dur. Ve kendisi de Dekabrist ayaklanması sebebi ile tutuklanır. Ben bu eşsiz eseri İkaros Yayınları ve Cenk Gündoğru - Engin Toprak çevirisi ile okudum. Bu yayınevinden ilk defa bir okuma yapmama rağmen çeviriyi çok başarılı buldum. Kitabın başında çevirmenlerin eserle ilgili çok değerli bir incelemesi ve hepimizin eşsiz Oblomov eseri ile tanıdığımız Ivan Goncarov’un eserle ilgili uzun bir incelemesi yer alıyor. Her iki incelemeyi de eseri bitirdikten sonra okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar.
Akıldan Bela
Akıldan BelaAleksandr Griboyedov · İkaros Yayınları · 2011101 okunma
·
247 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.