Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

249 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Thomas More, İngiliz devlet adamı, hukukçu, filozof ve hümanist yazar ünvanlarını almıştır. Yaşadığı dönemin önemli yargıçlarından olan babası Sir John More'un ısrarlarıyla Londra'da hukuk öğrenimi gördü ve 21 yaşında avukat olarak Londra Barosu'nda yer aldı. Hukuk öğrenimi görürken bir yandan da rahip olma hayallari kuran Thomas More aynı zamanda manastır hayatı da yaşamaktaydı. 1510 yılında yargıçlığa atanan More, hümanist yaklaşımlarıyla halkın sevgi ve ilgisini de üzerine çekmeyi başardı. 1517'de VIII. Henry'nin danışmanlığını yapmaya başlayan Thomas zamanla şövalye unvanını kazandı ve kısa sürede Kralın sekreteri olarak görevini devam ettirdi. İlk başlarda kral ile aynı düşüncelere sahip olmasına rağmen zamanla Kralın kiliseye karşı beslediği olumsuz düşüncelerin artmasıyla sağlık problemlerini öne sürerek Kralın yanından istifa etti. 1532'de VIII. Henry 'Act of Supremacy' yasasını çıkarttı. Yasaya göre Kral, İngiltere Kilisesi'nin başı olarak kabul görüyor ve Anglikan mezhebini kuruyordu. 6 Temmuz 1535'te bu yasanın Tanrı'nın yasalarına aykırı olduğunu ve parlamentonun kimseyi Kilise'nin başı olarak ilan edemeyeceğini söyleyen Thomas More idam edildi. İdam edildikten 400 yıl sonra ise Papa XI. Pius tarafından 'aziz' ilan edildi. 'Utopia' ise 1516'da yazılmış, aslında var olmayan kurgusal bir adayı anlatmaktadır. Yazarın o zamanki İngiltere'ye gönderme yaptığı eserde adeta yeryüzündeki cennet hayal edilmiş. Utopia'da zenginlik, mal ve mülkün bir önemi yok, yiyecek ve giyecek sıkıntısı yaşanmıyor, insanlar ekonomik sıkıntı çekmiyor toplumsal sorunlara yol açmadığı sürece istediği işte günlük 6 saat çalışıyor, başka hobilere ücretsiz yönelebiliyor, kadın ve erkek eşitliği vurgulanıyor, savaşa yer verilmiyor. Kitabı okurken yazarın Kral'ın yanında çalışmasına rağmen ona çok sayıda göndermede bulunduğunu görüyoruz. Kitabın hangi koşullarda yazıldığını göstermek için yazarın hayatından bu yüzden kısaca bahsettim. "Halkın yoksulluğu kralın varlığını korur" diyor More ve ekliyor "Dünyayı yönetenler isteselerdi, bu kitaplarda doğru yolu ararlardı." Aynı zamanda paranın ve servetin önemsiz olduğunu, servetlerini saklayan insanların mutsuzluğa doğru sürüklendiğine de değiniyor yazar. "Paralarını toprağa gömüp saklayan ve yüzünü bile görmeyen bir insan mutlu bir insan olabilir mi?" İdam edilmeden önce Londra kulesine kapatılan More burada sık sık ailesiyle mektuplaşır ve bir gün kızına yazdığı mektubu şu şekilde bitirir: 'Kral, şu benim zavallı bedenime canının istediğini yapsın. Keşke işine yarasa benim ölümüm.' Eğer Thomas geri adım atsa ve yasayı kabul etse her şey farklı olabilirdi (söylentilere göre Kral gizlice onu ziyaret etmiş ve ikna etmeye çalışmıştır) ancak onun da bir sorgu esnasında söylediği gibi "Her dürüst yurttaşın, her şeyden önce kendi  vicdanına, ruhuna saygı göstermesi gerekir." Var olmayan bir adanın anlatıldığı ve yazarın iç dünyasını da gözler önüne seren bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Ayrıca yazar hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler kitabın sonunda yer alan Mina Urgan incelemesini de mutlaka okumalı. Keyifli okumalar.
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,3bin okunma
··
250 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.