--Spoiler Uyarısı--
Kan Günlükleri serisinin son kitabı Gölgelerin Kanı maalesef tam anlamıyla beklentimi karşıladı diyemeyeceğim. Sanırım ben beklentimi çok yüksek tutmuşum.Bir final kitabı olmaktansa ara kitap gibiydi daha çok diyebilirim.
Kitabın genelinde anlatım akıcı olsa da yer yer gereksiz ve uzun betimlemeler bulunuyordu.Maalesef ki bu yazarın o sürükleyici anlatımını baltalıyordu.Bunun dışında ilk iki kitap gibi gayet açık, anlaşılır bir dil kullanılıyordu.
Ve beni asıl hayal kırıklığına uğratan konuya gelirsek... İlk iki kitapta Eden'ın kendini,soyundan gelen özelliklerini ve yeteneklerini geliştirmesini okurken,bu kitabın ilk 100-120 sayfası tamamen Eden ve Noah'ın yakınlaşması ve iki sevgilinin birbirlerine olan arzusuna odaklanıyordu.Bir iki yerde olsa gayet normal karşılanabilecek bu durum, sürekli tekrara girince asıl hikayeden büyük bir kopuş yaşadım...
Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse:
Eski bir Kutsanmış olan Eden,bir Ankh'a dönüşmüş olsa da onun geçmişte olduğu şey yüzünden ölmesi gerektiğini düşünen kişilerle mücadele eder.Bu durum Kutsanmışlar ve Ankh'lar arasında gerginliğe yol açacaktır.Fakat Eden yalnızca başkalarıyla değil,kendisiyle de büyük bir mücadele etmesi gereken seçim yapacaktır.Hayattaki en değerli varlığını elinden alan kişiyi öldürmek ya da affetmek? Bu sorunun cevabı yalniz Eden'ı değil herkesi etkileyecektir. Peki ya siz hangisini seçerdiniz?
Seri yorumunu hikayemde paylaşıp puanlama yapacağım.İlk iki kitaptan aldığım keyif büyük olsa da son kitap böyle olmamalıydı...Eğer boş zamanınız varsa ve bu seri kütüphanenizde okumayı bekliyorsa, çerezlik bir seri olarak okumaktan keyif alacağınızı düşünüyorum...