Gönderi

184 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın adı bile bize çok şey anlatıyor aslında. Kadının adı yok... Kitap 1988'de yazılmış, kadının adı yok; 2021'deyiz değişen çok bir şey yok, çünkü genele bakarsak kadının adı hâlâ yok. Kitap, bir kadının çocukluğundan itibaren erkek egemen bir dünyadaki mücadelesini konu ediniyor. Küçüklüğünden itibaren toplumda kadın ve erkek olmanın çok farklı anlamlara geldiğini fark ediyor. Babası, kız arkadaşlarıyla oynamasına izin verirken erkek arkadaşlarını bahçeden kovuyor. Büyüyüp ergen oluyor, bir erkeğin kız arkadaşı olması normal karşılanırken bir kızın erkek arkadaşı olmasına şiddetle karşı çıkılıyor. Kızlar, babalarından gelecekteki eşlerine emanet edilmesi gereken bir eşya gibi görülüyor. Hatta o kadar ki ana karakterin babası, nasılsa kocasının evinde gerek kalmayacak diye düşünüp kızlarının üniversite okumasına karşı çıkıyor. Ama karakterimiz yılmıyor, üniversite okuyor, daha sonra iş hayatına atılıyor. İş hayatında da kalıpları erkekler belirliyor. Kadınların ancak yüksek mevkideki erkeklerle birlikte olurlarsa yükselebileceği düşünülüyor. İnsan ilişkilerinde de erkek egemenliği değişmiyor. Kadınlar kendileri olarak değil falancanın eşi olarak tanınıyor. Kadın da erkek de eşit şartlarda çalışmasına rağmen evin bütün sorumlulukları kadının omuzlarına yükleniyor. Evli bir erkek aldatınca gücüne güç katılıyor ama evli bir kadın aldatınca "kötü kadın" olarak damgalanıyor. Kitabın yazarı Duygu Asena feminist yazar ve kalemi oldukça cesur. Katılmadığım bazı yönleri olsa da görüşlerimiz birçok noktada birleşiyor. Aslında bu kitap üzerine söylenecek o kadar çok söz var ki, ama kitapta geçen şu sözlerle noktalamak istiyorum; "Bunca yıllık yaşamımda bir tek şunu öğrendim... Şu reçeteyi;mutlu olmadığın ortamdan kaç git. Bunun için de güçlü ol, kendi kendine yet."
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,5bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.