Hemen hemen her yazarın, "Bu kitabı yazmak için yaratılmışım" dediği bir kitabı vardır. Üstadın da bu mevkideki kitabı İdeolocya Örgüsü'dür. Büyük Doğu bu ideal için vardır. O ve Ben bu ufkun telkinidir. Çile sırf bu yüzden çekilmiş ve doğmuştur. Böylesi bir kitabı içerik olarak anlatmak ve aktarmak, dosya kalınlığınca bir ebat husule getireceğinden, alabildiğine yüzeysel bir tanıtım yapmakla iktifa edeceğim. İdeolocya Örgüsü'nün hususiyeti, bu vatanın asıl sahiplerine "Titre ve kendine gel. Bu vatanın sahibi bizleriz!" demek suretiyle, onlardaki gevşekliği ve aşağılık kompleksini atmaklığıdır. Türkiye'nin yönetim şekli yerlidir fakat milli değildir. Nitekim yerli ve milli kavramları çok farklı şeyleri ihtiva eder. Yerli, tasarımı dış menşeili olan fakat üretimi yerel olan şeylerdir. Milli ise, tasarımın ve üretimin yerel olma durumudur. Bu cihetle İdeolocya Örgüsü, milli bir yönetim şekli tasarısıdır. Üstat Necip Fazıl; kademe kademe, nokta nokta ve satır satır, hiçbir ayrıntıyı teğet geçmeksizin, ince işçilik usulünce işlediği büyük idealini İdeolocya Örgüsü üzerinden bizlere sunuyor. Üstadı yalnızca şiirlerinden tanıyan -sözde- muhibbanlarının Büyük Doğu'dan habersiz oluşundan daha acı bir şey varsa o da, Büyük Doğu'yu bilenlerin, İdeolocya Örgüsü'nü bilmiyor oluşudur. İslam'a kastı olanlar için distopik bir metinden ibaret olan İdeolocya Örgüsü, ne yazık ki bizler için ütopik bir konumdadır. Zira bu düzeni inşa etmek için gereken ilk şey; kusursuz bir teşkilatlanmadır. Her şeyiyle ve var gücüyle kendini bu oluşuma adamış ulvi divaneler kadrosu.. Yüksek kavrayış, engin seziş ve tunçtan irade. İmkan bekleyenlerin değil, imkan oluşturanların kadrosu. Bu sebeple diyebiliriz ki; ütopik olan şey Başyücelik sistemi değil, başyüceliği tatbik edecek kadronun kendisidir. Üstad Necip Fazıl'ın Başyücelik sistemi, Mehdi (as) için oluşturulacak bir zemin olarak tahayyül edilmiş olabilir. Fakat buradan bakıldığında, ancak Mehdi (as)'ın kurabileceği bir düzenden ibaret. Ufku dar, anlayışı kıt, ideali kekre, boynu bükük, siması aylak, adımları paytak, sesi cırtlak, eli titrek ne kadar Müslüman genç varsa, bir an evvel bu kitabı okusun. Ta ki ne olduğunu, ne olması gerektiğini, neler yapabileceğini kavrasın. İdeolocya Örgüsü bu haliyle Türk'ün kimlik teşhisidir. Genç dimağların revan olduğu yoldaki meşalesi ve kılavuzudur. Üstad Necip Fazıl, mahrum olduğumuz ve şu an ütopik olarak baktığımız kadroyu yetiştirmeye muvaffak olmuştu. Ne acıdır ki bu kadronun neredeyse tamamı 28 Şubat'la beraber sindirildi. Kalanlar ise siyasi hareketlerin basiretsizliğiyle zayi oldu. Siyasetin Müslümanlardan götürdüğü en büyük şey "ummayan kararlılık" ilkesidir. İslamcı siyaset adı altında vücuda gelen partiler, fikir ve haysiyet sahibi nice şahsiyeti "kazandık!" nidasıyla ve "artık iktidar bizde" yanılgısıyla eritmiştir. Ummayan ve eyvallah etmeyen yetişkin kadrolar, siyasi vaatlerin ve olmayacak beklentilerin boyunduruğu altında yolunu şaşırmıştır. *** İdeolocya Örgüsü'nden evvel okunması gereken birçok kitap vardır. Fakat bunların başında yine İdeolocya Örgüsü gelir. Yani en az iki defa okunmalı ve yanına yöresine notlar alınmalıdır. İkinci okuyuştan sonra muhakkak ve muhakkak Salih Mirzabeyoğlu'na geçilmelidir. Nitekim İdeolocya Örgüsü'nün tamamlayıcısı kuşkusuz Salih Mirzabeyoğlu'dur. Zamanı gelende bir kez daha okumaya niyet kuşandım. Nasip olur da o gün gelirse, inceleme adı altında yapmış olduğum bu tanıtımı genişleteceğim İnşallah. Measselam..

İdeolocya ÖrgüsüNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20152,173 okunma

··

1 artı 1'leme

·

434 görüntüleme

sır

@Murai_Muhib ·

07 Nisan 2021 13:28

Ves’Selâm!.. Kıymetli, titiz, tefekkür dolu inceleme ve tavsiyeler için teşekkürler... İstifâde edilmesi duasiyle!..

Oğuzhan Âsım Güneş

@Muunhasir ·

07 Nisan 2021 13:51

Eyvallah hocam..

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.