Çok güzel ve akıcı bir kitaptı. Yeni yazarların kitaplarını okumayı sevmeye başladığımı söyleyebilirim. Değişik ülkeleri ve kültürlerini öğrenme şansını buluyorsunuz. Çocuk kitapları arasında olduğu için dili de orta seviye gayet anlaşılırdı. Kitap bir cadı ve bir hayaletin hikayesi ile başlıyor. Hayalet, cadı'ya kan bağı ile bağlı bu yüzden cadı ölünce, cadı'nın görüşmediği kızı ve torun'un yanına gidiyor. Cadı yaşarken, hayaleti insanların üzerine salıp insanların başlarını belaya sokar sonra kendisinden yardım dilenmelerini bekler ve böyle geçinirmiş. Bu arada hayaletin adı kitapta 'pelesit' ve 'karanlık ruh' olarak da geçiyor. Suraya'nın (cadının torunu) yanına gelmesinin sebebi karanlık bir ruh sahibinin kanıyla beslenmesi, yoksa karanlık ruh bir kaosa sebep olabilirmiş. Suraya 5 yaşına gelince hayaletle tanışıyor ve arkadaş oluyorlar. Suraya da arkadaşı olmayan, vaktini yalnız evde geçiren bir çocuk. Bu hayaleti gayet normal karşılayıp onunla arkadaş oluyor; zaten kolay arkadaş edinemediği için hayalet onun için bir yoldaş oluyor. Babası ölmüş, annesi ise soğuk ve sadece işleri ile ilgilenen bir anne. Suraya'nın beklediği gibi şefkat gösteren bir anne değil. Annesi öğretmen ve okulda sorun yaşayınca Suraya’yı evlerinden uzak bir okula gönderiyor. Suraya'nın okulunu değiştirmesiyle hem Pembe -hayalet- hem de yeni arkadaşı Jing ile yaşayacağı olaylar ve macera ile kitap devam edip bitiyor. Burada uzun anlatmak isterdim ama uzadığı için inceleme sıkıcı gelebilir ve olayın gerisi tamamen spoiler. Sonu beklemediğim bir şeyi öğrendim ama istediğim gibi bitti. Macera dolu bir kitap. Yazar Malezya'lı olduğu için yerel dilde bir sürü kelime ve yemek vardı. Bir film gibi bitti kısacası, güzeldi :)

The Girl and the GhostHanna Alkaf · HarperCollins Publishers · 20201 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

•dandelion wine•