Bu kitabı kaç kere okudum bilmiyorum. Ama gece gece içimde açıp yeniden okuma hevesi. Fante ile tanışmam Bukowski sayesinde oldu. (Mehmed Uzun u Yaşar Kemal sayesinde tanıdığım gibi) Bukowski Fante den " Tanrım " diye bahseder ve başucu yazarıdır. Tabi durum böyle olunca okunmalı Fante diyorsunuz. Okuduğum ilk kitabı. Arturo Bandini büyük bir yazar olmak isteyen egoist ve sefalet içinde çırpınan bir adamdır. Saplantılı ve platonik bir şekilde sevdiği garson kız Camilla da başka birine aşıktır. Okuduğumda kıskanmadım değil hani :) böyle güzel sevebilir, sevilebilir mi insan? İronilerle dolu bazen hüzünlendiren bazen gülümseten ve çoğu zaman sorgulatan bir kitap. Aralarda Bukowski okur gibi hissettim ki zaten kitabın önsözünü yazan Bukowski, Fante den etkilendiğini söylüyor. Bazen de Bandini nin zavallığı ve sefaleti, Knut Hamsun un Açlık kitabını anımsatıyor. Yeraltı edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak anılan Fante, üslup olarak onlardan daha seviyeli. Sürekli küfürler etmiyor. Çok severek okuduğum ve önerebileceğim bir yazar.