Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

338 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Sağlıksız Toplum kitabı, Özgürlükten Kaçış kitabının devamı niteliğindedir. Bu yüzden Özgürlükten Kaçış kitabının kısa bir açıklamasını yapmak yararlı olacaktır. Bir insan özgürlükten neden kaçar? Çünkü özgürlük insanları korkutur. Çünkü özgür insan; dış müdahaleye açık insandır, sorumluluk alması gereken insandır, en önemlisi aklını kurmak zorunda olan insandır. Ancak birçok insan bunlardan korkar. Bunun en bariz örneği, sanırım kölelerdir. Köleler, köle olduklarının farkındadırlar, bu durumdan şikayetçidirler ancak bu durumu değiştirme cesareti kullanmak istemezler. Ömrü boyunca tekmelenen köpek, sevgi gösterisi karşısında nasıl acı çekiyorsa; ömrü boyunca şarap olmak için ezilen üzümler gibi insanlar da özgürlük karşısında acı çekeceklerdir. Peki bu kadar büyük bir insan topluluğu, nasıl oluyor da kendisini bilerek isteyerek başka insanların tahakkümüne bırakıyor? Buraya kadar olan kısım, Özgürlükten Kaçış kitabıyla ilintilidir. Şimdi asıl kitabımıza gelecek olursak; 1955 yılında yayımlanmış bir kitaptır. Toplamda 9 bölümden oluşuyor. Bilimsel verilerle desteklenmeyen, yazarın yer yer başta Marx olmak üzere çeşitli aydınlardan yaptığı alıntıların yer aldığı, fikir kitabıdır. Kitapta irdelenen en önemli kavramlardan birisi, “yabancılaşmadır”. Daha önce Karl Marx ve Sigmund Freud tarafından da işlenen kavramı açıklamak gerekirse; Marx’a göre insan, özel mülkiyetin gelişimiyle birlikte, kendi emeği ile yarattığı ürünü artık, üretim süreci boyunca denetleyemiyor, üretim sürecinde makinenin bir parçası durumuna geliyor ve yaşamı boyunca, kendi yarattığı ürünleri elde etme savaşımı veriyor. S. Freud’la K.Marx’ı karşılaştıran E. Fromm, bu kişilerin yabancılaşmaya ilişkin görüşlerini ortaya koymuş ve yabancılaşmayla yalnızlaşmayı eş anlamda kullanmıştır. Ona göre, özgürleşerek bireyleşen insan, yalnızlık ve çaresizlik duygularını yaşıyor. Buradan hareketle, yabancılaşma kavramını anlamak için Marksist felsefe hakkında da biraz bilgi sahibi olmak zorundayız. Zaten Fromm, marksist felsefe için de önemli bir düşünürdür. Bu yüzden Fromm’un Sevme Sanatı’nda olduğu gibi bireyselliği değil daha çok toplumsallığı ön plana çıkardığı bir eser durumundadır. İkinci bölümünde toplumun hasta olup olmayacağı sorusuna cevap arıyoruz. Toplum gerçekten hasta olabilir mi? Bu soruya doğrudan evet cevabını verebiliriz ama üzerinde düşündükçe evet deme şiddetimiz artıyor. Toplum dediğimiz, insanların ortak yönleriyle oluşuyor. Ancak insanın bireyselliği, diğer insanlardan ayrı olduğu alanlarda kendisini gösteriyor. Bunun farkında olan insan, kendisini toplumdan izole edebiliyor. İşte buradan yabancılaşma kavramını yeniden ele alarak değerlendirmemiz gerekiyor. Hepimiz yalnız kaldığımızda aynı şeylerden şiakyet ederiz ancak toplum içerisine karışarak farklı bir ruh haline geçerek tam da şikayetçi olduğumuz konuların taşıyıcısı durumuna geliyoruz. Özellikle hukuk ve ahlak alanlarında hepimiz istisnasız sınıfta kalıyoruz. Gerçekten insan yaşamı, iki yüzü arasındaki çatışmalarla boğuşmak üzerine kurulu sanırım. Üçüncü bölümde; Narsisizm, Yıkıcılık, Ensest, Sürüye Katılım, Akıldışılık gibi her gün yaşadığımız ve anlamakta zorlandığımız kavramların anlaşılması için önem arz ediyor. Nasıl ki bir yabancı dilin gramer kurallarını bilmek, kelime bilmeksizin anlamsız oluyorsa, hayatımızı gayet düzgün yaşamaya devam etsek bile bu kavramların farkında olup davranışlarımızı şekillendiremiyorsak, boşa yaşıyoruz gibi hissederiz. Dördüncü bölüme geldiğimizde, akıl sağlığımız ile toplum arasındaki ilişki irdeleniyor. Marksist bir Fromm’un bu konuda neler söyleyebileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Kitabın geri kalan kısmında da toplumsal yaşantıların şekillenmelerinden başlayarak kapitalist düşüncelere kadar uzanan ve neredeyse birbirinin devamı değil de benzeri görüşler içeren bir silsile olarak devam ediyor. Kitabın son 10 sayfası da tarihsel bir özetten oluşuyor. Eğer buraya kadar geldiyseniz ve kitabı zaten okuyacaksınız, önce " Özgürlükten Kaçış" kitabını okumanızı, hatta Kendini Savunan İnsan kitabını okumanızı da tavsiye ederim. Fromm’un düşünceleri geçerliliğini korumakta olsa da, bu konulara ilgi duyan herkesin ilham alması gereken en önemli kişinin, Tuğçe Kazaz olduğunu düşünüyorum.
Özgürlükten Kaçış
Özgürlükten Kaçış
Kendini Savunan İnsan
Kendini Savunan İnsan
Karl Marx
Karl Marx
Sigmund Freud
Sigmund Freud
Tuğçe Kazaz
Tuğçe Kazaz
Sağlıklı Toplum
Sağlıklı ToplumErich Fromm · Payel Yayınları · 1996126 okunma
··
242 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.