Esenlikler, bu seferki kitabımız benim kendimi tanımladığım çizgiye gayet zıt birisi bu nedenledir ki yazar, farklı bir bakış açısıyla farklı bir portre sundu.
Mîna Urgan aslında 14 mayıs doğumlu olmasına rağmen yoldaşının bunu beğenmemesi üzerine 1 mayıs olarak kayıtlı nüfusa. Bizim bildiğimiz adıyla Robert Koleji(karma) onun okuduğu zamanlarda ise Arnavutköy Kız Kolejinde ortaöğretim eğitimini tamamlamıştır. Yüksek öğrenimini ise İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi bölümünde Halide Edip’in asistanlığı ile tamamlamıştır.
Gerek annesinin, Şefika Hanım, gerekse üvey babasının Falih Rıfkı olmasından ötürü çevresindeki kişiler hepimizin bildiği kişilerdir ve bu kişilerle hoş anıları vardır. Hatta bunun en güzel örneği on bir yaşında iken ilk valsini Atatürk ile yapmıştır.
Edebiyatçılarla ve sanatçılarla iç içe bir yaşamı olmuş. En çok imrendiğim nokta bu olmuştu. Kim bilir belki de öyle bir hayat yaşıyorum da belki de haberim yoktur, elbet tarih gösterecektir. Kitaba dönecek olursak anı türünde bir eser olduğu için bu kişilere de doğal olarak yer vermiş. Belki bu liste okuyanların bildiğinden de uzun olabilirdi fakat yazar diyor ki, bahsettiğim kim varsa öldü, anlattıklarımın da ölmesini istemem. Necip Fazıl, Sait Faik, Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Abidin Dino, Arif Dino, Güzin Dino, Aziz Nesin, Orhan Veli, Halide Edip, Neyzen Tevfik, Behice Boran, Mehmet Ali Aybar vs. Yani aslında hayatını anlatırken kendi hayatını anlatmakla kalmıyor ismen tanıdığımız kişiler hakkında da dost gözüyle bir pencere açıyor bizlere.
Anı türünün velinimetlerinden bir başkası, doğal olarak yaşadığı dönemlerdeki tanıklık ettiği siyasi, ekonomik olaylara muhalefet bakış açısıyla bizlere mizahi bir kalemle aktarıyor.
Türkiye’de kadın olmanın zorluklarını dile getirir. Canı gönülden katıldığım yönlerden birisi de kalıpları reddetmesi, kurallara karşı duruşu. Kadın şöyle yapar, kadın makyaj yapmalıdır, yaşını saklamalıdır, bir kadın profesör süslü püslü giyinmelidir gibisinden hepsine. Bu konular geldiğince sözünü hiç esirgememesi ise tavrını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Cumhuriyet’e tanıklık etmiş ve bu sebepten de sıkıya sıkıya ona bağlı kişilik. Hayatını tamamen kendi istediği şekilde, elalemin değil de kendi kararlarıyla, yaşamış kendi deyişiyle aykırı bir dinozor.
Kendisini, yaşayış biçimini, düşüncelerini anlattığı için tabii ki de taraflı olacaktır. Sevdiği bazı kişileri överken göklere çıkarıp bazı sevmediği kişileri de fazla yermesini doğal karşılamak gerek. (Özel mesaj yoluyla epey soru almıştım, toptan cevap olsun) Hemen hemen tüm alıntıları eklemeye çalıştım onlar da size yardımcı olacaktır.
Gerek bu kitaptan az evvel okuduğum Eşref Saat’inde gerekse bu kitapta yaşlılıkla ilgili anlatılanlar açıkçası tabularımı yıkmaya başladı. Henüz yirmi yaşına bile tam ayak basmamışken neyin yaşlılığını düşünüyorsun diye gülenler olabilir ama zamanın farkına varmayacak kadar hızlı geçtiği kanısındayım. Bu iki yazarın da anlattıklarından yola çıkarak korkulacak bir şeyin olmadığını, gençliğimi ne kadar dolu yaşarsam yaşlılığımın da o ölçüde verimli geçeceğini anladım :)
Son sözlerime gelecek olursam, Mîna Urgan bu kitabı ölmeden iki sene evvel yayınlamış, herkes tarafından beğenilip satış rekorlarını kırdığına da şahit olunca şunları söylemiş: “Acaba bende farkında olmadığım bir bayağılık mı var?” diye sormuş kendine. Bu kitabın bu kadar fazla okunmasının nedenleri arasında, akıcı bir şekilde ilerlemesi ve üslubunun doğal olması.
Bu kitabı bana doğum günümde hediye eden, güzel hocam 
Merve Ö. teşekkür ederim
İncelemenin bu kadar geç gelmesinin sebebi de rahatsızlığım, bu kitaba inceleme yapacağıma dair söz verdiğim kişiler vardı, hepsinden özür diliyorum. Keyifli okumalar. Esen kalın!
··
137 görüntüleme
Ne demek canım benim. ❤
İnceleme için emeğine sağlık.
Ve hâlâ kitapta, içinde sarma geçen bir anı olmadığını söylüyorsan gidip ağlayacağım. 😁
Rica ederim, ay o benim tamamen aklımdan çıkmış... Bugün yarın tekrar bakıp bilgilendiririm :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.