Jack London’nun dilinin akıcılığına hayran kalmamak mümkün değil. Okuduğum 4. Kitabı oldu. Jack London’nun dünyasına Vahşetin Çağrısı ile adım atmıştım. Hayvanlar üzerinden insanların dünyasını öyle güzel yansıtıyor ki. Gerçi yazarın kitaplarını (Vahşetin Çağrısı ve Beyaz Diş) okuduktan sonra istemsizce acaba kim hayvan diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Çoğunuzun malumu Altar’ın oğlu Tarkan ve Kurt vardı. Bu kitap biraz da bana onu hatırlattı. Hele hele kitabın sonları.
Yazar sevginin gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsak bunun korku ile değil sevgi ile olması gerektiğini çok açık bir şekilde anlatıyor.