Türk Siyasi Tarihi - Kemal Karpatİncelemeye geçmeden önce şu önbilgileri bilmenizi isterim: Siyaset kelimesi, etimolojik olarak İbranice kökenli bir kelime olup, Arapça'ya "Siyasa" şeklinde geçmiştir. Siyasa kelimesi, "Sasa" kökünden gelen bir kelime olup, İbranilerin Kitab-ı Mukaddes'indeki "at" manasına gelen "sus" kelimesinden türediği düşünülmektedir. Siyasa kavramı, Türkçe'ye "siyaset" olarak geçmiş olup, anlamı, "yönetmek ve eğitmek"tir. Tabi bu anlamlar, zaman içinde form değiştirmiş, farklı şekilde tanımlayan siyaset okulları meydana gelmiştir: Bazı okullar, siyaset kavramının merkezine güç veya iktidar tanımını yerleştirirken, bazı okullar uzlaşma-katılım terimlerini siyasetin doğası olarak görmüşlerdir. Özetle, içinde yaşadığımız post-modern dünyada "siyaset" teriminin herkesçe kabul gören bir tanımı yapılamaz.
Siyaset kavramının net bir tanımının olmaması, Türk siyaseti alanının incelenmesini zorlaştırır. Kemal Karpat, bu sorunu, kitabında aşmış gibi duruyor. Kemal Karpat, siyasetin tanımlanması ile uğraşmayıp, doğrudan Türk siyaseti tarihini anlatmaya çalışmış. Bu bir eksiklik mi? Hayır. Siyaset terimi, tanımlanması zor olduğundan, uğraşmamak en iyisidir.
Kemal Karpat, üslup açısından, objektif olmaya gayret etmiş -ki bunu bence başarmış- , yalın ve gerçekçi anlatımıyla Türk siyasi tarihinin sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel boyutlarını ihmal etmeden, Osmanlı İmparatorluğu'ndan 1980'e kadar Türk siyasi tarihini anlatmıştır.
Beğendim mi? Evet, kesinlikle. Akademide ders kitabı olarak okutulacak çapta bir kitap. (Bildiğim kadarıyla, doktora ve yüksek lisans öğrencilerine okutuluyor siyaset biliminde.) Kitap, popülist değil, demogoji yapmıyor. Solun ve Sağ'ın geçmişteki siyasetlerini, dürüst bir şekilde ortaya koyuyor.
Son söz olarak, rahmetli Kemal Karpat'ın Türk tarihine ve siyasetbilimine böyle bir eser kazandırmış olması takdire layıktır. 10/10 veriyorum. Okumanızı tavsiye ederim.